Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/548 Esas 2019/11305 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/548
Karar No: 2019/11305
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/548 Esas 2019/11305 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalı ile 13.04.2005 tarihli Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalayarak, davalı yüklenici tarafından yapılan inşaatta, davalıya düşecek olan 4 numaralı bağımsız bölümü satın aldıklarını ancak davalının tescil işleminden kaçınarak edimini yerine getirmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile 125.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak, davalının tüketici olan davacılarla yapılan konut satışından kaynaklanan uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken verilmemiştir. Bu kararın bozulması gerekmekte olup, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsamaktadır.
- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23. maddesinde, kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
- Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
13. Hukuk Dairesi         2017/548 E.  ,  2019/11305 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, murisleri ..."nin davalı ile 13.04.2005 tarihli Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalayarak, davalı yüklenici tarafından yapılan inşaatta, davalıya düşecek olan 4 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, satış bedeli ödenmiş olmasına ve inşaat tamamlanmış olmasına rağmen davalının tescil işleminden kaçınarak edimini yerine getirmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile 125.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışma ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
    Somut olayda uyuşmazlık, davacı tüketici ile davalı satıcı müteahhit arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişki 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığından davada Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.