13. Hukuk Dairesi 2012/17821 E. , 2013/13423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya bağlı ..., ... iş yerleri ve eklentileri için aralarında özel güvenlik hizmet alımı işi için 01.01.2009- 31.12.2009 tarihleri arası için sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca belirtilen dönemlere ilişkin hizmet alım işini eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini, ancak davalının 5510 sayılı yasanın 81. maddesine eklenen (ı) bendi hükmüne aykırı şekilde hak edişinden kesinti yaptığını ileri sürerek, toplam 12.561,85 TL haksız ve hukuka aykırı bedel kesintilerinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesi kapsamında,davalının 5510 sayılı yasanın 81. maddesine eklenen (ı) bendi hükmüne aykırı şekilde davacının hak edişinden yaptığı kesintinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece,4734 sayılı kanunun 3/b maddesinde; savunma, güvenlik veya istihbarat alanları ile ilişkili olduğuna veya gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğine ilgili bakanlık tarafından karar verilen veya mevzuatı uyarınca sözleşmenin yürütülmesi sırasında özel güvenlik tedbirleri alınması gereken veya devlet güvenliğine ilişkin temel menfaatlerin korunmasını gerektiren hallerle ilgili olan mal ve hizmet alımları
ile yapım işlerinin bu kanuna tabi olmadığının belirtildiği, ayrıca 6111 sayılı kanun ile 4734 sayılı kanunda yapılan değişikliğin 01.03.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, böylelikle hizmet işinin üstlenenlerin, bu işlerinde çalıştırdıkları sigortalıları için 01.03.2011 tarihinden itibaren SGK primi işveren hissesinin % 5"lik bölümünün hazinece karşılanması uygulamasından yararlanamayacakları gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının kesintilerin iadesini istediği tarihler ve kesintiler, 01.03.2011 tarihinden öncesine ilişkin olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinin özel güvenlik hizmet alımı olduğu konusunda ihtilaf bulnmadığı gibi mahkemenin de kabulündedir.Davalıya ait işyerlerinde verilen özel güvenliğin, 4734 sayılı kanunun 3/b maddesinde belirtilen şekil ve kapsamda bulunup bulunmadığına ilişkin mahkemece herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı görülmektedir.O halde öncelikle yapılması gereken, davalıya verilen özel güvenlik hizmetinin 4734 sayılı kanunun 3/b maddesi kapsamında bulunup bulunmadığının belirlenmesi olmalıdır.Bu şekilde somut bir belirleme olmadan sırf kanunun lafzi ile bağlı kalınarak davanın sonuçlandırılması mümkün değildir. Mahkemece, az yukarıda açıkladığı şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.