12. Ceza Dairesi 2014/1162 E. , 2014/7989 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 2.245 TL maddi ve 1.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2012 tarih, 2012/10 Esas, 2012/67 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) uyuşturucu ticareti yapma suçundan beraetine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeden 31.5.2012 tarihinde kesinleştiği, davanın haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK"nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin, Boğazlıyan Noterliğinin 687 yevmiye numaralı 13.02.2012 tarihli genel vekaletnameye istinaden, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında verilen hükmün kesinleşmesinden kısa bir süre sonra, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak davacı adına tazminat talebinde bulunduğu ve ilgili vekaletnamenin davacı vekiline, davacı adına dava açma hak ve yetkisini içerdiğinin anlaşılması ile birlikte beraat kararının kesinleşmesinden sonra veya öncesinde vekilin davacı tarafından azledildiğine ilişkin geçerli bir azilnamenin de bulunmadığının, davacı ile vekili arasında vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve mahkemece yargılamaya devamla davacı lehine tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davanın dayanağı olan beraat kararına ilişkin dosya içeriği ve naip hakim inceleme tutanağından beraat kararının temyiz edilmeden 31.05.2012 tarihinde kesinleştiğinin, kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığının ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.