17. Hukuk Dairesi 2018/5297 E. , 2020/4161 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların oğlu ...’ün yolcu olarak bulunduğu aracın yaptığı kazada vefat ettiğini, aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığını, davacıların çocuklarının desteğinden mahrum kaldığını, Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine 13.415,00 TL ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 42.903,20 TL, Veyis için 20.093,82 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacılara ödeme yapılarak ibraname alındığını,araca ait trafik sigorta poliçesinin araştırılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle illiyet bağının ortadan kalktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 11.328,62 TL"nin 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 30.779,56 TL"nin 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ...
Yıldız"a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı olarak davacıların vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece her iki davacının talebinin kısmen kabulüne karar verilerek, davacılar vekili yararına tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile ayrı talepte bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi gereği birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine,vekalet ücreti takdiri gerekirken davacılar lehine tek ve eksik vekalet ücreti taktir edilmesi doğru olmayıp bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7 nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle sait temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "kabul edilen miktar üzerinden 4.982,00 TL nispi vekalet ücretinin" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "davacı ... lehine kabul edilen miktar üzerinden 2.180,00 TL vekalet
ücretinin, davacı ... lehine kabul edilen miktar üzerinden 3.693,00 TL nispi vekalet ücretinin" ibaresi yazılarak hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 30.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.