1. Hukuk Dairesi 2012/16444 E. , 2013/15978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Yanlar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.11.2013 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz edilen davacı ... gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk karar, Dairece; önceki bozma ilamı ile somut olayda İİK’nun 134. maddesinin tartışılması gerektiği, davacının İcra İflas Kanunun 134. maddesine göre, ihalenin feshini isteyebileceği, bunun yanında ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açmasına yasal bir engel bulunmadığı, mahkemece böyle bir araştırma yapılmaksızın noksan soruşturma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda ortaklığın giderilmesi davasında yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/1033 E. 2000/1012 K. sayılı davasında verilen kararın temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01.02.2007 tarih ve 2006/13339 E. 2007/727 K. sayılı kararı ile ...’in temyiz isteğinin reddedildiği, karar düzeltme isteğinin de reddedilerek anılan kararın kesinleştiği, yargılamanın yenilenmesi istekli ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/909 E. 2009/1044 K. sayılı kararı ile reddedildiği ve red kararının yine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 9956-1507 E. K. sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığına göre, artık ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın kesinleştiği ve hukuken tartışma konusu yapılamayacağı açıktır.
Ne var ki, Daire bozma ilamında; İİK. nun 134. maddesinden bahisle davalı adına yapılan tescilin dayanağı işlemin yolsuz olup olmadığının değerlendirilmesi gereğine değinildiği halde, mahkemece sadece ortaklığın giderilmesi davası aşamasındaki yapılan tebligatların usulsüz olduğu değerlendirilerek neticeye gidilmiş olup, bu husus anılan kararın kesinleşmiş olduğu nazara alındığında yerinde değildir.
Hal böyle olunca, İİK’nun 134. maddesi hükümlerinin ihale ve satış aşamasıyla ilgili olduğu nazara alınarak, mahkemece taşınmazın ihale ve satış aşamasındaki işlemler yönünden değerlendirme ve inceleme yapılarak usulsüzlük iddialarının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan hususun gözardı edilerek neticeye gidişmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir.Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.