17. Hukuk Dairesi 2018/4085 E. , 2020/4160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından İşyerim ... Sigorta Poliçesi ile sigortalı işyerinin davalıların iştirak halinde malik olduğu bodrum, giriş, asma kat ve 4 normal kattan oluşan taşınmazın bodrum, giriş ve asma katında bulunduğunu, sigortalının üst katında bulunan komşu daire içerisinden geçen temiz su tesisat borusunun patlaması sonucu akan suların sigortalı işyerinde hasara sebep olduğunu, 20.336,02 USD hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalıların BK’nun 41, 58, 59. ve devamındaki maddeler gereğince sorumlu olduğunu, davalılar hakkında başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece Dairemiz ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin davalılardan ... aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına, davacı vekilinin davalılardan ..., ... ve ... aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı vekilinin davalılardan ... aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy
6. İcra Dairesinin 2010/24743 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın takip konusu asıl alacak 18.057,25 USD ile işlemiş faiz 919,02 USD"si yönünden iptaline, takibin devamına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin şartları bulunmadığından reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarfından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava İşyeri Sigorta Poliçesi kapsamında davacı ... tarafından dava dışı sigortalısına ödediği maddi zararın sorumlu 3. kişilerden tahsiline yönelik rücuen alacak talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür.
Davacı davalılar aleyhine başlattığı icra takibinde sigortalısına ödediği 20.336,02 USD asıl alacak ve ödeme tarihi olan 04.03.2010"dan takip tarihine kadar işlemiş 1.035,00 USD faiz olmak üzere toplam 21.371,02 USD üzerinden talepte bulunmuş ve bu miktar alacağın ve ferilerinin fiili ödeme günündeki ... bankası Efektif satış kuru karşılığı Türk parası üzerinden tahsilini istemiştir. Davalı-borçluların takibe itiraz etmesi üzerine davacı USD üzerinden başlattığı icra takibinde itirazlrın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
25.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda, Eksper raporunda belirlenen 18.934,25 USD emtia (deri) değerinin piyasa araştırmalarına göre makul olduğu ancak bu değer üzerinden sovtaj değerinin düşülmesi gerektiği buna göre olay tarihinde dolar kuru 1,53 TL"den belirlenen emtia değerinin TL karşılığının 28.988,00 TL olduğu ve 3.000,00 TL sovtaj değeri düşüldüğünde davalı ..."ın 25.988,00 TL"den sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacı alacaklının sigortalısına ödeme yaptığı tarih 04.03.2010"dur. Bu tarihte ... bankası USD kuru 1,53 TL"dir. Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, davacının ödeme tarihi olan 04.03.2010 itibariyle dolar kuru karşılığının hesaplanarak hüküm kurulması gerekirken mahkemece gerekçenin açık anlaşılır tereddüte yer vermeyecek şekilde anlaşılır olması hususuda gözardı edilerek, 25.988,00 TL"nin hangi tarihteki kur üzerinden USD"ye çevrildiği ve faizin hangi tarihten hesap edildiği belirtilmeyip, hesaplama hatası yapılarak 18.057,25 USD asıl alacak ile 919,02 USD işlemiz faiz yönünden takibin devamına karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün
BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.