1072 Sayılı Kanununa Aykırılık - Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/6489 Esas 2021/4555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6489
Karar No: 2021/4555
Karar Tarihi: 19.04.2021

1072 Sayılı Kanununa Aykırılık - Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/6489 Esas 2021/4555 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 1072 sayılı Kanuna Aykırılık ve Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak temyiz başvurusu sonucunda kararın sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği tespit edilmiş ve temyiz isteği kabul edilmiştir. Mahkeme, suç tarihine ve ceza sınırlarına göre davanın zamanaşımına uğradığını ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar vermiştir. Kararda 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi ve 1072 sayılı Kanunun 35. maddesi ve 21/1. maddesi yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi         2020/6489 E.  ,  2021/4555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : 1072 Sayılı Kanununa Aykırılık, Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, yokluğunda verilen kararın sanığa 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak tebliğ mazbatasında 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesi ve tebligat tarihinde mer’i Tebligat Tüzüğünün 28/1. maddesinde öngörülen usule göre haber verilen komşunun imzası ya da imzadan imtina ettiğine dair bir şerh bulunmadığı, bu haliyle kararın sanığa usulüne uygun şeklide tebliğ edilmediği anlaşılmakla, sanığın temyiz istemi süresinde kabul edilerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanığa, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin 28/08/2009 tarihli tebliğ mazbatasında tebligatın 7201 sayılı Kanununun 35. maddesinde gösterilen usule göre yapıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmayıp, tebliğin anılan Kanun’un 21/1. maddesi çerçevesinde yapıldığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen eylemlerin gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre, davanın, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını en son kesen işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 14/07/2009 tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.