(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/5752 E. , 2013/11432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanık ..."e yüklenen mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından yapılan incelemede;
Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE;
II)Sanık ..."e yüklenen hırsızlık suçu bakımından yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olmasının temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olduğu; hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının ise, 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinde ayrıca düzenlenmesi nedeniyle yasa koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği öneme işaret ettiği; diğer yandan, malın değerinin azlığının Ceza Genel Kurulunun içtihadında da belirtildiği şekilde çoğun içinde azın alınması haline indirgenemeyeceği; anılan yasanın 145/1. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, bu durumda hakimin indirim oranını 5237 sayılı TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamasının gerekli olduğu; ancak, ceza vermekten vazgeçmeye karar verilebilmesi için malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özelliklerinin” de dikkate alınmasının gerektiği; TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hakime takdir hakkı tanınmış olup, hakimin takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapacağı; tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, yakınana ait yazıhaneye girip süs olarak kullanılan antika görünümlü semaver ile ibriği çalan sanık hakkında, suça konu eşyaların değerinin de belirlenerek suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık eyleminin konusunu oluşturan malların tespit edilecek değerine göre 5237 sayılı TCK"nın 145/1. maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
2)5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan sanık ... hakkında, anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/04/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.