
Esas No: 2015/31674
Karar No: 2016/9530
Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31674 Esas 2016/9530 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen 10.000,00 TL borç için asıl alacağı, fer"ileri ve takip giderlerini aşan ölçüde ihtiyati haciz yapıldığı iddiasına dayalı taşınmaz üzerindeki aşkın hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.
Borçlu vekili, 17.12.2014 olan şikayet tarihinden sonra bilahare 01.04.2015 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçede, aynı taleplerini tekrarlayarak, dosya borcunu karşılar nitelikte sunacakları kesin ve süresiz teminat mektubu mukabilinde taşınmaz üzerindeki haczin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ihtiyati haciz kararında belirtilen alacak miktarı depo edilmek sureti ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK"nun 26. maddesinin birinci fıkrasında; ""Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir"" hükmüne yer verilmiştir. HMK"nun 119/1-e maddesi gereğince de şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır.
Somut olayda, borçlu aleyhine ... İş Mahkemesi"nin 2014/841 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında, İİK"nun 257. maddesi gereğince 17.10.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, alacaklı tarafından aynı tarihte ihtiyati haczin uygulanmasının talep edildiği, icra dosyası içeriğine göre henüz esas takibe geçilmediği anlaşılmaktadır. HMK"nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, şikayet dilekçesinde belirtilen talep sonucu ve bu dilekçede ileri sürülen vakıa ve hususlarla bağlı olup, mahkemece, sözkonusu şikayet dilekçesinde getirilen iddia, vakıa ve talep sonucu ile bağlı kalınarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Şikayet tarihinden sonra borçlu vekilinin 01.04.2015 tarihinde sunduğu dilekçedeki iddia ve istemi ise başka bir şikayetin konusunu oluşturur; bu nedenle, aşkın hacze ilişkin yapılan eldeki şikayet başvurusu sırasında, ihtiyati hacizlerin teminat karşılığı kaldırılmasının gerekip gerekmediği inceleme ve tartışma konusu yapılamaz.
O halde, mahkemece; borçlunun aşkın haciz şikayetinin esası İİK"nun 261/3. maddesi kapsamında incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, açıklanan bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre, sair temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.