14. Hukuk Dairesi 2014/7766 E. , 2014/11725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Fatma Sebahat Ürer ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ...., ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın satış bedelinin kurulan orana göre taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm sonucunda taşınmazın bir bütün halinde satılacağı düşünülmeden infazda tereddüt uyandıracak şekilde binaların satış bedelinden belirlenen oranlara göre satış bedelinin taraflara dağıtılmasına karar verilmesi doğru doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının birinci bendindeki “..Ancak taşınmazın üzerindeki B harfi ile gösterilen binanın malikinin tapu maliklerinden ..."e ait olduğu anlaşıldığından, B binasının değerinin bilirkişi raporlarına göre tüm değere oranı % 02.11 olduğundan binanın satış bedelinden elde edilecek değerin bina maliki ..."e, C harfi ile gösterilen binanın ... ve ..."a ait olduğu anlaşıldığından C binasının değerinin bilirkişi raporlarına göre tüm değere oranı % 03.68 olduğundan binanın satış bedelinden elde edilecek değerin bina malikleri ... ve ..."a ödenmesine, kalanın veraset ilamı ve tapu kaydındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine (satış sırasında satış memurluğunca 04/11/2011 havale tarihli bilirkişi raporunun nazara alınmasına)” cümlesinin çıkartılarak yerine “Taşınmazın satışından elde edilecek gelirin %2,11 oranının davacı ... Ökçeliğ"e %3,68 oranının davalılar İbrahim ve ..."a ödenmesine, kalan miktarın ise tapu ve mirasçılık belgelerindeki payları oranında taraflara dağıtlmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.