MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılanın 11/10/2010 tarihli adli raporundaki sol temporal bölgede 10 cm uzunluğunda 2 cm derinliğinde kesi şeklinde tarif edilen yaralanmanın niteliği, katılanın sanığın yüzüne falçata, neşter gibi bir aletle vurduğuna dair beyanı, olay yerinin karanlık olması ve sanığın katılanın koluna girerek karanlığa doğru yürütmesi karşısında, katılanın beyanlarına üstünlük tanınarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki yeniden adli rapor aldırılması gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında uygulama yapılırken yaralamanın niteliğine göre TCK"nin 86/1. maddesi ile temel ceza belirlenmesi, ardından artırım maddeleri olan TCK"nin 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddelerinin ayrı ayrı denetime imkan verecek şekilde uygulanması gerekirken doğrudan 5 yıl hapse hükmedilmiş ise de; sonuç ceza doğru bulunduğundan ve sanığın cezasından haksız tahrik nedeniyle indirim yapılırken uygulanan yasa maddesi gösterilmemiş ise de bu hususun mahallinde eklenmesi mümklün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.