20. Hukuk Dairesi 2016/13580 E. , 2019/4056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., ... ilçesi, ... köyünde bulunan, bir kısım arazilerinin 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılmadığı iddiasıyla, taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılması istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece, adli yargı yolunun görevsiz olduğu gerekçesi ile, davanın yargı yolu yönünden görevden reddine, görevli yargı yolunun idari yargı ve görevli mahkemelerin ise idare mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.03.2013 tarihli 2014/8002 Esas.- 2015/397 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 2013 yılında ilân edilen 2/B madde uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma ilamında "...İncelenen dosya kapsamına göre, dava 2/B uygulaması yapılmayan alanda kalan taşınmazın, 2/B uygulaması yapılarak orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin olup, bu tür davalar, yargı yolu olarak adli yargının görevi içindedir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan işlemlere karşı, idarî yargının görevli yargı yolu olduğu gerekçesiyle, davanın görevsiz yargı yolu olan adli yargıda açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince, orman kadastro komisyonlarının yaptıkları işlemlere itirazı olanlar, yargı yolu olarak adli yargıda yer alan mahkemelerde, bu işlemlere karşı dava açabilirler.
Somut olayda, yörede yapılan 2/B çalışmalarına ilişkin tutanaklar ve haritaların dosya içerisinde bulunmadığı, ancak taraf dilekçeleri ve gerekçeli karardan 2013 yılında ilan edilen 2/B çalışması bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, 2/B çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma ve sonuçlandırma tutanakları ile 2/B haritası getirtilip, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince askı ilân süresi içinde açılan davalara bakmakla görevli mahkemenin kadastro mahkemesi ve askı ilan sonrasında açılan davalarda ise genel mahkemelerin görevli olduğu hususu da düşünülerek, işin esasına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, idari yargı yolunun görevli yargı yolu ve görevli mahkemelerin ise idare mahkemeleri olduğuna karar verilmiş olması, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir..." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazların 31/12/1981 tarihinden önce orman vasfını kaybetmiş oldukları sabit olduğu, her ne kadar Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/11/2014 tarih ve 2014/9378 Esas, 9759 Karar sayılı ilamında 2/B uygulaması yapma işleminin idari bir tasarruf olup, zilyetlik şerhi verilmesinde idari tasarruf olduğu, bu konuda idareyi zorlayacı dava açılmadığı belirtildiği ise de dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede idare tarafından 2/B çalışmasının yapıldığı ancak yetersiz inceleme ile dava konusu taşınmazların bu kapsamda değerlendirilmediği dikkate alındığında anayasanın temel kuralı olan eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, buna göre; keşfe katılan teknik bilirkişilerin rapor ve ekli krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 867,887 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 1169,593 m2 alanın 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olduğunun tespiti ile 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla Değişik 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılmasına, karar kesinleştiğinde gereğinin takdir ve ifası bakımından dosyanın Bursa Orman İşletme Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından esasa yönelik ve davalı ... vekili tarafından yargılama giderleri, vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları yapılmış, tapulama çalışmaları ise 1980 yılında tamamlanmıştır.
Dava dilekçesine göre davacının talebi dava konusu taşınmazın 2/B kapsamına alınarak tarafına satılması istemine ilişkin olup mahkemece yapılan keşif sonucu orman niteliğini kaybetmiş olduğunun tespiti ile 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Şöyle ki; 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması sonucu orman rejimi dışına çıkartma ya da çıkartmama yetkisi orman kadastro komisyonlarına ait olup, gerçek kişilerin çıkarma ya da çıkarmama konusunda Orman Yönetimini zorlayamayacağı açıktır.
Dosya içerisindeki uzman bilirkişi raporuna göre, yörede orman kadastrosunun 2013 yılında yapılarak kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın önce orman parseli içinde kaldığı, sonradan yapılan 2/B madde uygulaması ile ... adına orman sınırları dışına çıkarılmadığı, öncesi Devlet ormanı olan bir yer, 2/B uygulaması ile ancak ... adına orman sınırı dışına çıkarılabileceğinden, gerçek kişilerin bu gibi yerlerin kendileri adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte hukukî yararları bulunmadığı gibi, halen tahdit içinde olan böyle bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için idareyi zorlayıcı nitelikte açtıkları davanın da dinlenme olanağı yoktur. Değinilen yön gözetilerek davacının davasının reddi gerekirken, aksine görüş ve kanaatle kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.