
Esas No: 2021/9806
Karar No: 2022/10371
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/9806 Esas 2022/10371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir ceza kararında, sanığın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği ve önce bilinen en son adresin esas alındığı belirtiliyor. Ancak somut olayda, sanığın öncelikle savunması alındığı sırada bildirdiği adrese değil önce MERNİS adresine daha sonra bilinen son adrese tebligat çıkartıldığından yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve sanığın temyiz başvurusunun kabul edildiği belirtiliyor. Sonuçta, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği yönünde hüküm veriliyor. Kanun maddeleri olarak da Tebligat Kanunu'nun 21/1, 21/2, 23/1-89 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleri gösteriliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından, tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-89 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması" gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği'' düzenlemesine yer verildiği cihetle;
Somut olayda;sanığın öncelikle savunması alındığı sırada bildirdiği adresine,daha sonra ise MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken bu sıraya uyulmayarak önce sanığın MERNİS adresine ardından sanığın duruşmada bildirdiği adrese tebligat çıkartılması nedeniyle yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme ile yaptığı temyiz başvurusunun süresinde kabulü ile;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine dair yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.