20. Hukuk Dairesi 2014/5242 E. , 2014/10219 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 411 parsel sayılı 14.240 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tarla niteliği ile ölü... vereseleri adına tesbit ve tescil edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra 925 ve 926 sayılı parsellere ayrılmıştır. 926 sayılı 8.580 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacılar Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı); 926 sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
Müdahil Orman Yönetimi ise, 17.06.2010 tarihli haçlı katılımı ile, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattı içinde kalan kısımlarının, tapu kaydının iptal edilerek, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, dava konusu 926 sayılı parselin bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (B) harfi ile işaretlenen 1.166,25 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılan yer niteliği ile, (C) harfi ile işaretlenen 40,63 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, davacı Bakanlıklar vekili ve katılan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine; hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/05/2012 gün ve 2012/4308-6898 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazı ilgilendiren 34 numaralı OTS noktasının yanlış uygulandığı iddiasıyla, Hazine ise, tamamının 2/B sahası olduğu iddiasıyla hükmü temyiz etmiştir. Dosyada 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ilk orman kadastrosuna ve daha sonra yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmalarına ilişkin haritaların bulunmaması nedeniyle, Dairenin 09.02.2012 tarihli geri çevirme kararı ile bu haritalar getirtilerek bilirkişilerden ek rapor alınması gereğine değinilmiş, gönderilen orijinal haritaların incelenmesinde gerçekten de 34 numaralı OTS noktasının hükme esas alınan raporda olduğu gibi çekişmeli 926 sayılı parselin içinde değil, 412 sayılı parselle olan ortak sınırında olduğu ve buna göre hazırlanan 13.03.2012 havale tarihli ek raporla, hükme esas alınan rapor arasında çelişki oluştuğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanuna Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Diğer taraftan; 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet Ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girdiğinden, bu Kanun da görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiği" gereğine değinilmiştir.
Davacı Hazine vekili, 22.11.2012 tarihli celsede davadan feragat ettiklerini bildirerek zaptı imzalamıştır.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, bilirkişi raporu ve krokisinde, (A) harfiyle gösterilen 3189.68 m2"lik kısma ilişkin davanın Hazinenin feragatı nedeniyle reddine, bilirkişi rapor ve krokisinde (B) ve (C) harfleriyle gösterilen kısımlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit ve 2/B madde alanında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre
yapılan makiye ayırma, 1956 yılında genel arazi kadastrosu, 22.07.1987 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma kararına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, müdahil Orman Yönetimi tarafından katılma davasının münhasıran kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak açıldığı, uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün P.X numaralı 2/B poligonu içinde kaldığı, (B ve C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ise orman tahdit hattı dışında kaldığı belirlenerek, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, müdahil davacı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 04/12/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.