7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/30598 Karar No: 2016/10236 Karar Tarihi: 09.11.2016
5607 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/30598 Esas 2016/10236 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 5607 sayılı Yasa'ya muhalefetten suçlu bulundu. Hüküm gereği, hükümlülük ve müsadere cezasına çarptırıldı. Temyiz başvurusunun niteliği, ceza türü, süresi ve suç tarihi dikkate alındıktan sonra, yerel mahkemenin kararı incelendi. Kararda, 5809 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan açılan davada beraat kararı verildiği belirtilse de, hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu suça ilişkin bir karar verilmediği anlaşıldı. Bu nedenle, suça ilişkin kararın zamanaşımı süresi içerisinde BTİK'de dahil edilerek verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Ayrıca, kararda yasa yoluna başvuru süresi ile ilgili yanıltıcı ifadelerin kullanıldığı tespit edildi. Gerekçeli kararın sanık müdafiine tebliğ tarihinden 7 gün içinde yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edildikten sonra, temyiz itirazlarının reddedilmesiyle hüküm onandı. Kanun maddeleri olarak ise, 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet ve 5809 sayılı Yasa'ya muhalefet suçlarına değinildi.
7. Ceza Dairesi 2014/30598 E. , 2016/10236 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5809 sayılı Yasa"ya Muhalefet suçundan açılan davaya ilişkin olarak hükmün gerekçesinde beraat kararı verildiği belirtilmiş ise de; hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu suça ilişkin bir karar verilmediği anlaşıldığından, söz konusu suça ilişkin olarak zamanaşımı süresi içerisinde BTİK"de davaya dahil edilerek bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen karara yönelik olarak tefhimden itibaren yasa yoluna başvuru süresi başlayacağı halde hüküm fıkrasında "tebliğ veya tefhim tarihinden itibaren" denilmek suretiyle yasa yolunda yanıltma yapıldığı anlaşıldığından, gerekçeli kararın sanık müdafiine tebliğ tarihinden 7 gün içinde yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilerek ve Anayasa Mahkemesi"nin, TCK.nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resim Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.