8. Hukuk Dairesi 2010/4893 E. , 2011/1975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Katkı payı alacağı
...ile... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Avanos Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 06.05.2010 gün ve 283/359 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza vekil edeninin çalışması karşılığı tasarrufuyla katkıda bulunduğunu açıklayarak, 137 ada 2 parselde bulunan bağımsız bölümün değerinin yarısı karşılığı olan 25.000 TL. alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını, kaldı ki taraflar arasında düzenlenen 27.3.2007 tarihli protokolle de vekil edeninin boşanma ilamı gereğince hükmolunan tazminatları ödediğini ve davacıyla başka alacağı bulunmadığı hususunda ibralaşıldığını, niza konusu taşınmazın babası tarafından evlilik tarihinden önce kooperatif üyeliği yoluyla ve aidatları da ödenmek suretiyle vekil edeni adına alındığını, davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 10.10.1998 ’de evlenmiş, 29.7.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 20.7.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dosya arasında mevcut tapu kaydına göre; dava konusu bağımsız bölüm 3.10.2000 tarihinde kat mülkiyeti tesisiyle davalı adına kayıtlıdır. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinildiğinin ileri sürüldüğü tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Uyuşmazlık konusu 137 ada 2 sayılı parsel taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce 03.10.2000 tarihinde davalı ... tarafından edinilmiştir. Bu durumda 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören 125. maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği açıktır. Her ne kadar davalı, nizalı taşınmaz bölümünün evlilik tarihinden önce kooperatif üyeliği yoluyla edinildiğini ileri sürmüş ise de, üyelik tarihi ve ödemelere ilişkin belgeler dosya arasında bulunmamaktadır. Mahkemece, niza konusu taşınmazın kooperatif üyeliği ile edinildiğinin belirlenmesi halinde üyelik tarihi ve ödemelere ilişkin tüm kayıtların getirtilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin eksiksiz toplanması ve değerlendirilmesi suretiyle uyuşmazlığın esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın edinildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın 1.1.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.