3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/17909 Karar No: 2013/16189 Karar Tarihi: 19.11.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17909 Esas 2013/16189 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/17909 E. , 2013/16189 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVALILAR : ... VS. VEK.AV....
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, evlenirken çeyiz senedi ile davalılara teslim edilen eşya ve ziynetlerin davalı tarafta kaldığını, iade edilmediği beyan ederek, çeyiz senedinde yazılan eşya ve ziynetlerin senet tarihinden itibaren davalılardan faizi ile birlikte alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalı eş yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı kayınpeder yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ve davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki çeyiz senedinde yazılı bulunan çeyiz eşyaları ile ziynetlerin iadesi talebine ilişkindir. Davacı temyizi yönünden; dosyada mevcut çeyiz senedinin incelenmesinden, bu senette yazılı olan eşyaların davalıların her ikisi tarafından teslim alındığı, her ikisinin de senette imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öyle ise mahkemece, iadesine karar verilen eşyalar yönünden her iki davalının da sorumlu tutulması gerekirken, davalı kayınpeder yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı temyizi yönünden ise; davada, ziynet eşyalarının aynen iadesine ya da (olmazsa) ekonomik olarak parasal değerinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece çeyiz senedindeki eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, sadece bedele ilişkin hüküm kurularak hem davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilecek ve ayrıca HUMK 388 ve HMK 297 maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. ...
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.