11. Ceza Dairesi 2020/2200 E. , 2020/5521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma, sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Düşme, Beraat
I- Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde ,
213 sayılı Kanunun 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmişse de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu gözetilerek, sanığa yüklenen "sahte fatura kullanma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, sanığın sorgusunun yapıldığı 11.09.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Birleşen dosyadaki; sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde ,
Sanığın, ‘‘iddianamede bahsi geçen vergi kimlik numarası ile adına dükkan açıldığını ancak iş yerini kendisinin işletmediğini, açık kimlik bilgilerini bilmediği Ahmet adlı şahsın işlettiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini’’ savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Suça konu olan 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait yeterli sayıda faturanın temin edilip, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve başkasına ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- Sanık tarafından ismi bildirilen şahsın da; faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da sanığın ismini beyan ettiği şahsa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4- Kabule göre de; her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden hangi yıldan hüküm kurulduğu belirtilmeden tek beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 07.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.