Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/2553 Esas 2012/6353 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2553
Karar No: 2012/6353
Karar Tarihi: 20.04.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/2553 Esas 2012/6353 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/2553 E.  ,  2012/6353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın murisleri adına kayıtlı olduğunu, arzı üzerinde davalıların dubleks bina inşa ettiklerini, uzun süredir kullandıklarını, parselin imar sonucu oluştuğunu, taraflar arasında taksim konusunda anlaşamadıklarını belirterek satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Davalı ... vekili keşifte taşınmaz üzerindeki ağaçlar ile arsanın çıplak değerinin bina yapıldıktan sonra arsa değerindeki artışın belirlenmesini savunmuştur.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Olayımıza gelince; davacılar dava dilekçesinde dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde davalılara ait bina olduğunu kabul etmişlerdir. Bu durumda taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat konusunda taraflar arasında ittifak olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davalılara ait ağaçlar ve binalar belirlenip değerleri ayrı ayrı hesaplandığı halde oran kurulmamıştır. Bu nedenle yukarda açıklanan esaslar çerçevesinde oran kurularak, Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında
    paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekirken oran kurulmayan bilirkişi raporuna atıf yapılarak yazılı şekilde satış bedelinin dağıtılması doğru olmadığı gibi satış bedeli üzerinden karar tarihi itibariyle %09.9 harç alınacağı yerde %09 harç alınması da doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.