Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/274
Karar No: 2011/1959
Karar Tarihi: 05.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/274 Esas 2011/1959 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/274 E.  ,  2011/1959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    ... (Kesmen) ile ... aralarındaki dava hakkında Ankara 11. Aile Mahkemesinden verilen 04.11.2009 tarih ve 237/1320 sayılı hükmün Dairenin 30.09.2010 gün ve 200/4434 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen 5850 ada 1 parsel üzerindeki binanın 2 numaralı bağımsız meskeninin vekil edeninin Mersin’deki dairesinin satışından elde edilen para,davacının tasarrufları ve çalışması ile elde ettiği gelirle alındığını, tamamının vekil edenine ait olduğunu,... plakalı aracın ise ortak gelirlerle alındığını açıklayarak dairenin tapusunun tümü ile, aracın ise trafik kaydının yarısının iptaline ve vekil edeni adına tesciline,mümkün olmazsa değerlerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik taşınmaz için 4.000 TL., araç için 2.000 TL.nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporu sonrası 16.9.2009 tarihinde harcını yatırdığı dilekçesi ile alacak talebini taşınmaz bakımından 80.750 TL., araç bakımından ise 4.868,35 TL. olarak ıslah etmiştir.
    Davalı ... vekili, her iki tarafın da çalıştığını, alımda ortak katkı olduğunu, gerek dava konusu malların gerekse Mersin’de satılan dairenin alımında katkısı bulunduğunu, gelirinin her zaman davacıdan fazla olduğunu,evin satın alındığı müteahhitin inşaatlarında da çalışarak gelir elde ettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 2.5.2009 tarihli bilirkişi raporu uygun bulunarak davanın kısmen kabulü ile,davacının taşınmaza katkısı sebebiyle 68.000 TL., araca katkısı sebebiyle 4.868,35 TL.’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hükmün, kabule ilişkin bölümünün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece onanmış, davalı vekili 23.11.2010 tarihli karar düzeltme dilekçesiyle onama ilamının kaldırılmasına, hükmün, karar düzeltme dilekçesinde belirttiği gerekçelerle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Taraflar,17.7.1980 tarihinde evlenmiş, 7.10.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 8.7.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
    Dava konusu 5850 ada 1 parsel üzerindeki zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm, 29.1.1994 tarihinde,... plakalı araç ise 12.11.1999 tarihinde satış yoluyla davalı koca adına tescil edilmiştir.Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmaz ile aracın satın alındığı iddia edilen dönem itibariyle eşler arasında “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı 7.10.2004 tarihi itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmaz ve aracın edinildikleri tarih itibarıyla uyuşmazlık 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olup eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. 743 sayılı TMK’nun yürürlükte olduğu; 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkıda bulunması gerekmektedir.
    Dosya arasına getirtilen belgelerin incelenmesinde, taşınmazın alımında çekilen kredinin evlilik içinde ödenerek kapatıldığı, tarafların hizmet belgelerine göre 1979 yılından itibaren öğretmen olarak çalışmaya başladıkları, çalışmaları karşılığı aldıkları gelirlere ilişkin bordroların tamamı elde edilememiş ise de her iki tarafın da bordrolarının az bir kısmı hariç dosya arasına getirtildiği, kadın ile erkeğin çoğu zaman aynı okulda çalışmaları sebebiyle kadının maaşları için gönderilen bordroları içinde erkeğin maaşının da bulunduğu, tarafların sadece gelirlerini dikkate alarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna davacı tarafın itiraz etmediği, davalı itirazının ise gelirlerinin tümünün dikkate alınmamasına dayandığı ve bu beyanlarının kendilerini bağladığı,buna göre sadece taraf gelirlerinin hesaplamada dikkate alınmasının zorunlu olduğu, her iki tarafın da gelirleri ile alındıkları belirlenen taşınmaz ve aracın alımlarında davacının katkısının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 2.5.2009 tarihli bilirkişi raporunda dosya arasına getirtilen tarafların tüm gelirleri dikkate alınmadığı gibi tarafların kusuru olmaksızın elde edilemeyen gelirleri ile ilgili yapılan yaklaşık gelir hesabı da tümüyle hatalı olup davacı lehine hesaplamalar içermektedir. Tarafların gelirlerinin eksik ve hatalı yaklaşık gelir hesabı ile hesaplamaya katılması ayrıca yapılan hesaplamada tarafların kişisel harcamaları için düşülecek oranların da yanlış değerlendirilmesi sebebiyle bulunan katkı oranları ve dolayısıyla bu oranlar kullanılarak bulunan katkı payı alacağı miktarları tümüyle hatalı ve davacı lehine aşırı oran ve miktarları içermekte olup mahkemece bu rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Bu açıklamalar karşısında mahkemece yapılması gereken iş; her iki tarafın da aynı tarihte çalışmaya başladıkları ve aracın alım tarihine kadar hemen hemen aynı miktarda gelir elde ettikleri, taşınmazın alım tarihi itibarıyla, erkeğin gelirinin terfi sebebiyle (araştırma görevlisi ve doktora) kadının gelirinden fazla olduğu, ayrıca seminerler sebebiyle ek gelir elde ettiği dikkate alınarak tarafların evlendikleri tarihten taşınmaz ve aracın alım tarihlerine kadar elde ettikleri tüm gelirlerin toplamı belirlenerek bu miktar üzerinden 743 sayılı TKM.nin 152. maddesi uyarınca kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü ve varsa eşlerin kişisel harcamaları da göz önünde bulundurularak her birinin yapabileceği tasarruf miktarını ayrı ayrı hesaplamak, hesaplanan tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı karşısındaki oranını tespit etmek, daha sonra taşınmaz ve aracın dava tarihi itibarıyla belirlenecek sürüm değerleri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağı miktarını bulmak, bu belirlemede gerekirse TMK.nun 227/2. maddesi uyarınca halin mutat cereyanı, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerini de gözetmek, konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavir bilirkişiden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor almak olmalıdır. Mahkemece, bu şekilde yapılacak hesaplama ile hüküm kurulması gerekirken hatalı hesaplama içeren ve hükme esas alınma imkanı bulunmayan 2.5.2009 tarihli bilirkişi raporuna değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken maddi hataya dayalı nitelendirme sonucu Daire tarafından onanmış olduğu karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonunda anlaşılmış olduğundan davalı vekilinin karar düzelme isteğinin kabulü ile Dairenin 30.9.2010 gün 2010/200 Esas ve 2010/4434 Karar sayılı onama kararının HUMK.nun 440. maddesi uyarınca KALDIRILARAK yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle aynı kanunun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 1.193,40 TL peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine 05.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi