Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi


Taksirle öldürme ve iftira suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler Sanık müdafii, katılan ... vekili, katılanlar İsmail ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “09.04.2015” yerine “10.04.2015” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir.
1- Sanık müdafinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Sanık müdafinin yüzüne karşı verilen 16/02/2016 günlü kararın, sanık müdafii tarafından CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 29/02/2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
2- Katılanlar vekillerinin temyiz taleplerine yönelik yapılan incelemeye gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanığın idaresindeki araçla gündüzün meskun mahaldeki bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan ışık kontrollü dört yönlü kavşak içerisinde direksiyon hakimiyetini kaybederek 60 metre fren iziyle yolun sağından takla atmak suretiyle yoldan çıkması neticesinde 2 kişinin öldüğü, 1 kişinin yaralandığı iddiası üzerine açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında elde edilen bilgi ve belgelere göre: suç tarihinde ve ertesi gün kolluk tarafından tutulan tutanaklar içeriğine göre sanığın ifade veremeyecek durumda olduğu ancak; aracı kendisinin kullandığına yönelik beyanda bulunduğu, kolluk tarafından alınan 10.04.2015 tarihli ifadesinde aracı, aracın sahibi olan katılan ...’un kullandığını söylediği, suça konu aracın ruhsat sahibi olan ve kazada yaralanan katılan ... tarafından kaza tarihinde çekildiği iddia edilen bir video görüntüsü ibraz edildiği ve buna göre aracın sanık tarafından kullanıldığı, yargılama sırasında sanık tarafından sunulan ses kaydına göre sanıkla katılan ... arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmasında sanığın “kazayı sen yapmadınmı” diye sorduğunda katılan ...’un “tamam oğlum tamam” şeklinde beyan bulunduğu, yine sanık tarafından sunulan video görüntüsünün mahkeme heyeti tarafından izlenmesi neticesinde aracın orada bulunanlarca teyit edildiği üzere katılan ... tarafından kullanıldığının tespit edildiği, sanığın da yolculuk sırasında aracı zaman zaman kendisinin, zaman zaman katılan ...’un kullandığını, kaza anında ise aracın Oğuz’un sevk ve idaresinde olduğuna dair ifade vermesi nedeniyle sanığın atılı suçu işlemediği sabit görülerek beraatine, katılan ... hakkında ise suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
Sanık müdafii tarafından 29.12.2015 tarihli celsede sunulan ve kaza günü çekildiği iddia edilen CD içerisindeki video kaydının denetime olanak verecek şekilde çözümü yaptırılıp, kaza anında aracın sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti bakımından hem sanık müdafii, hem de katılan ... vekili tarafından soruşturma aşamasında sunulan CD görüntülerinin çekildiği cep telefonlarının temini sağlanarak söz konusu görüntülerin hangi gün ve saatte çekildiği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının ardından aracın kaza anında kim tarafından kullanıldığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.