15. Hukuk Dairesi 2018/1871 E. , 2018/2660 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar 1-... 2-... ile davalılar 1-... 2-... 3-... arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 11.11.2014 gün ve 2014/127-2014/683 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesi"nin 14.02.2017 gün ve 2015/1888-2017/413 sayılı ilâmı aleyhinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin arsa sahibince haksız olarak feshi nedeniyle manevi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ıslah ile artırılan miktar da dikkate alınarak maddi tazminat talebinin davalı ... hakkında kısmen kabulü, manevi tazminat isteminin reddi ile ..., Tevfik Tolun ve idil inşaat aleyhine açılan davanın dava şartı ve husumet yokluğundan reddine dair verilen ikinci kararın ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nce verilen onama kararına karşı yine davalı ... vekili tarafından yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Yerel mahkeme kararını temyizen inceleyen Yargıtay 23. Hukuk Dairesi olduğundan karar düzeltme talebinin de aynı dairece incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 09.02.2018 gün 1 sayılı iş bölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden doğan davalar sonucunda 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay"a gelen dosyaları inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"ne verildiğinden karar düzeltme istemi Dairemizce incelenmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamı mahkemenin kabulü ve hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmından arsa sahibinin sözleşmeyi fesihte haksız olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinin haksız feshi halinde kâr kaybı hesabının, fesih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 356/1. maddesi yollamasıyla aynı Yasa"nın 325. maddesi gereğince ve kesinti yöntemi olarak adlandırılan şekilde yapılması kabul edilmektedir. Bu yönteme göre davacı yüklenicinin kâr kaybının hesaplanabilmesi için sözleşmenin feshedildiği tarih itibarıyla, sözleşmede kararlatırılmışsa sözleşme fiyatlarıyla, kararlaştırılamamış ise serbest piyasa rayiçleri ile yapılmayan iş bedelinin, iş hiç yapılmamışsa tamamının hesaplattırılıp, bu bedelden yüklenicinin işi yapmaması veya tamamlayamaması sebebiyle bu süre içinde tasarruf ettiği malzeme işçilik, vergi, ... ödemeleri ile genel giderler ve yüklenicinin fesih tarihinden işin teslim edilmesi gereken tarihe kadar boşta kalması nedeniyle başka bir işten elde ettiği kâr ya da başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa elde etmekten kaçındığı kazancın tesbit ettirilip düşülmek suretiyle bulunması gerekir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 27.03.2017 gün 2016/1750 Esas, 2017/1330 Karar; 03.03.2014 gün 2013/1894 Esas 2014/1416 Karar; 09.01.2016 gün 2015/5062 Esas, 2016/766 Karar; 20.07.2011
gün 2011/864 Esas, 2011/4787 Karar sayılı, 18.06.2018 gün 2018/812 Esas 2018/2505 Karar sayılı ilâmları).
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 08.11.2013 gün 2013/3686 Esas, 2013/6945 sayılı ilâmı ile kâr kaybı hesabının kesinti yöntemine göre yapılması gerektiği belirtilmekle birlikte kesinti yöntemine göre hesaplamanın sözleşmeye göre yükleniciye kalacak bağımsız bölümlerin bitim tarihindeki piyasa değerinden, işin tamamlanmaması nedeniyle yüklenicinin tasarruf ettiği giderler ile başka bir işten sağladığı veya sağlamaktan kasten kaçındığı kazanç miktarının düşülerek yapılması gerektiği ifade edildiği, kalan işin fesih tarihindeki hesaplanacak bedelinin hesaba katılmamış ve yükleniciye bırakılacak daire değerlerinden, tasarruf edilen giderler ve boşta kalan sürede elde edinilen ya da kasten kaçınılan kazancın düşülerek kâr kaybının hesaplanacağının kabul edilmiş olması nedeniyle doğru sonuca ulaştırmayacağından maddi hataya dayalıdır.
Yargıtay ilgili dairesince yapılan bozmaya uyulduktan sonra bozmada belirtilen hususlar yararına olan taraf için usuli kazanılmış hak teşkil edeceğinden mahkemece bozma gereğince inceleme yapılıp karar verilmesi zorunlu hale gelir ise de; Yargıtay uygulamalarında bozma ilâmının maddi hataya dayalı olması da usuli kazanılmış hakkın istisnaları arasında kabul edilmektedir.
Bu durumda az yukarıda ayrıntıları açıklanan ve Dairemiz uygulamalarına uygun olarak kesinti yöntemine göre hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan davacı yüklenicinin davalı arsa sahibi ..."dan isteyebileceği kâr kaybı alacağı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir hüküm verilmesi gerekirken kesinti yöntemini tam olarak uygulamayan bilirkişi raporuna itibar edilerek kâr kaybı yönünden yazılı miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı Dairemizce bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalı ..."ın karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 14.02.2017 gün 2015/1888 Esas, 2017/413 Karar sayılı onama ilâmının kaldıralarak hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalı ..."a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.