10. Hukuk Dairesi 2014/25020 E. , 2015/1098 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, maluliyet aylığından ... kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile, yapılan kesintilerin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olay incelendiğinde; davacının, 29.04.1994 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almaya başladığı, 09.09.1999 tarihinde avukatlık yaptığı, bu durumun 30.11.2012 tarihinde anlaşılması üzerine, davalı Kurum tarafından geriye dönük 01.10.2008 tarihinden başlamak üzere... kesilmeye başlanıldığı ve ihtilafın bu hususa ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
506 sayılı Yasanın 58. maddesi, maluliyet aylığı alanların sigortalılığı gerektirir konumdaki çalışmalarını aylık kesme nedeni olarak öngörmüş olup; 5510 sayılı Yasanın 27. maddesinde de, "malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Çalışarak yaşamını kazanma konusundaki güç kaybı gözetilerek, uzun vadeli sigorta kolları kapsamında, belirli süre prim ödemesine dayalı olarak bağlanan maluliyet aylığının devamı, 506 ve 5510 sayılı Yasalarda yeniden çalışmama koşuluna bağlanmış ve sigortalılığı gerektirir çalışma hali aylığın kesilme nedeni olarak öngörülmüştür. Ayrıca, 506 sayılı Yasanın 63. maddesi de, yalnızca yaşlılık aylığının sosyal güvenlik destek primi kesilmesi yoluyla devamına olanak verip, maluliyet aylığı için böylesi bir olanak öngörmemiştir.
06 ve 5510 sayılı Yasadaki düzenlemelere karşın, 1479 sayılı Yasanın sosyal güvenlik destek primine ilişkin düzenleme içeren Ek 20. maddesinin, 4956 sayılı Yasanın 44. maddesiyle değişik üçüncü fıkrasında ise, "diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve maluliyet aylığı bağlananlardan..." 1479 sayılı Yasa kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle sosyal güvenlik destek primi kesintisi öngörülmüştür.
Öte yandan, 1479 sayılı Yasanın Ek. 20/3 maddesi ile 5510 sayılı Yasanın "Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 14. maddesindeki, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullük, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." düzenlemesi ile 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra davacının yaptığı serbest avukatlık çalışmasının, 5510 sayılı Kanunun 4/b bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetildiğinde, davacı, maluliyet aylığı alırken gerçekleşen sigortalı çalışması nedeniyle sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü olduğundan, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yerinde görülen mahkeme gerekçesine göre, bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 23.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.