17. Hukuk Dairesi 2014/22927 E. , 2015/7473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta bulunan davacının meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını belirterek, 1.000,00TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesinde talebini arttırmıştır.
Davalı vekili,davacıya ödeme yapılarak ibraname alındığını, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu ve hatır taşımacılığı nedeni ile de indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak;davanın kabulü ile 33.167,00TL tazminatın 05.08.2010 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetinin varlığı ve oranının belirlenmesi
gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılmalıdır.
Açıklanan ilkeye göre davacının işgücü kaybı ve oranı belirlenmeden özürlü sağlık kurulu raporunun hükme esas alınması isabetli görülmemiştir.
3-Davalı ... şirketi tarafından dava açılmadan önce davacıya 22.782,00 TL ödenmiştir. Davadan önce yapılan bu kısmi ödeme hesaplanan tazminattan mahsup edilmekle birlikte sigorta şirketinin ödemesi güncellenmemiştir. Oysaki, yarar ve zararın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca ödeme tarihinden rapor tarihine kadar kısmi ödemeye işleyen faiz tutarının eklenmesi suretiyle bulunacak güncellenmiş değerin hesaplanan tazminattan mahsubu gerekir. O halde mahkemece, sigorta ödemesinin güncellendiği, denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4-Davalı vekili cevap dilekçesinde olayda hatır taşıması bulunduğundan, davacıda müterafik kusurlu olduğundan tazminattan indirim yapılmasını savunmuş, ancak mahkemece bu konuda yeterli inceleme yapılmamıştır.
Ceza dosyası da getirtilerek, kazada hatır taşımasının bulunup bulunmadığı ve davacının 2.41 promil alkollü sürücünün aracına binerek zararın doğması ve artmasına sebebiyet verip vermediği bu suretle davada 6098 sayılı TBK 51, 52 maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan bu konuya ilişkin davalı savunmasının reddi ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.