14. Hukuk Dairesi 2014/7727 E. , 2014/11663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2010/1083-2014/119
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. Z.. vekili ve davalı Ü.. Z.. tarafından istenilmiş davalı H.. Z.."in temyiz istemi 24.04.2014 tarihli ek kararla süreden reddedilmiş olmakla süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 16396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Davalı, H.. Z.. vekili 09.05.2014 tarihinde, davalı Ü.. Z.. 24.04.2014 tarihinde hükmü temyiz etmiş olup mahkemece, temyiz talebinin süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle 24.04.2014 tarihli ek kararla davalı H.. Z.. vekilinin temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmiştir.
Ek karar süresi içerisinde davalı H.. Z.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen ek kararda temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiş ise de; davalı H.. Z.."e hüküm 08.04.2014 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş olup adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu imzası alınmadığından usulüne uygun değildir. Bu nedenle vekili aracılığıyla 09.05.2014 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresi içerisinde yapıldığının kabulü geretiğinden mahkemenin temyiz isteğinin süreden reddine ilişkin 24.04.2014 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup; işin esastan incelenmesine geçilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan, tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48. ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesi “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca, "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddede kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirisinin gösterilen adreste bulunmamaları veya tebellüğden imtina etmeleri durumunda yapılacak işlemler açıklanmıştır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde PTT memurunun ne şekilde davranacağı Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olandan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu ve meclisi üyeleri, zabıta amiri ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; dava dilekçesini içerir duruşma gün ve saati davalı H.. Z.."e Tebligat kanununun 21. maddesine göre yapılmış ise de adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan komşu beyanı alınmakla birlikte imzası alınmamış, imzadan imtina edip etmediği de belirtilmemiştir. Öte yandan davalı A.. G.."in Venezüalla"da bulunduğu nüfus kaydından anlaşılmakta ise de dava dilekçesi Türkiye"de yayınlanan bir gazetede ilanen tebliğ edilmiştir. Bu haliyle, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca davalılara duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesi ile gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden söz edilemez.
O halde mahkemece, dava dilekçesinin davalılar H.. Z.. ile A.. G.."e usulüne uygun olarak tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı H.. Z.. vekili ile davalı Ü.. Z.."in vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.