Esas No: 2021/589
Karar No: 2021/942
Karar Tarihi: 17.02.2021
Danıştay 8. Daire 2021/589 Esas 2021/942 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/589
Karar No : 2021/942
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü (... )
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, Kemer İlçesi, Ovacık Mahallesi, Mezardibi mevkiinde bulunan Akarca 1 ve Akarca 2 olarak isimlendirilen akarsulardan, davalı idare tarafından gerçekleştirilen projelerle su alınmasının durdurulması ve konu hakkında bilgilendirilmesi talebiyle 18/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karar ile; dava dosyasında mevcut bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden, keşif tarihinde davalı İdarece kullanıma alınan Akarca 2 kaynağında yapılan ölçümler neticesinde ortalama Q= 6,0 lt/sn su olduğu tespit edildiği, Mezarlıkdibi mevkiinde bulunan tarım alanı için gerekli sulama suyu debisinin 27,45 lt/sn olduğu ve kalan suyun ihtiyaç duyulan sulama suyunu karşılamadığı, gerçekleştirilmiş olan proje ile insan ve hayvan içme-kullanma suyu ihtiyaçlarının dikkate alınmadığı anlaşıldığından Akarca-2 isimli akarsudan su alınmasına ilişkin gerçekleştirilen projede kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği, idari başvuru yollarının tüketilmediği, davanın süresinde açılmadığı, davacıların dava açmada menfaati olmadığı gibi, ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlem olmadığı iddialarıyla usul yönünden, idarelerinin 2560 sayılı Kanuna tabii olduğu, bu Kanun hükümleri uyarınca yerleşim yerlerinin içme ve kullanma sularının bölgede yaz aylarında artan nüfusun içme suyunu temin için Akarca 2 kaynağından takviye alındığı ve Akarca 1 ile ilgili herhangi tasarrufu olmadığı, tarımsal sulama için Akarca 1 suyunun yeterli olduğu, aksi bir düzenleme halinde bölgede birçok yerleşim yerinin su sıkıntısı çekeceği, Akarca 2 su kaynağından alınan suyun Ovacık içme suyu depolarına konulduğu, Akarca 1 için herhangi bir tasarruf olmadığı, suyun alındığı yerdeki bölge halkının herhangi bir su sıkıntısı olmadığı, tarım alanlarının tamamının ekildiğine dair tespit olmadığı, damla sulama ile suyun daha tasarrufu kullanılabileceği, içme suyu tarımsal sulamalar daha önemli olduğu, bölgede başka kaynak olmadığı, suyun yaşama hakkının bir gereği olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde tahdidi olarak belirtilen konular arasında olmayan dava konusu isteme ilişkin kararın temyiz kanun yolu incelemesinin hukuken mümkün olmadığı görüldüğünden, istemin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara
karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık, Antalya İli, Kemer İlçesi, Ovacık Mahallesi, Mezardibi mevkiinde bulunan Akarca 1 ve Akarca 2 olarak isimlendirilen akarsulardan, davalı idare tarafından gerçekleştirilen projelerle su alınmasının durdurulması ve konu hakkında bilgilendirilmesi talebiyle 18/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
17/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.