Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17620
Karar No: 2020/6701
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17620 Esas 2020/6701 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, hissedarı oldukları taşınmazın bir kısmının davalı tarafından satın alındığını ve kendilerine bildirim yapılmadığını iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, taşınmazda fiili taksim olduğundan bahisle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşların bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hakkı olduğunu belirtmiştir. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Kötüniyet iddiası ise davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Fiili taksimin varlığı halinde davanın reddi gerekmektedir. Mahkemenin yazılı şekilde hüküm kurması doğru bulunmamıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Taşınmazın Devri, Tapu Sicilinin Tutulması ve Tapu Kütüğünün İşlenmesine Dair Kanun (TMK) madde 2 ve 1411 parsel sayılı taşınmazın önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu belirtilmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/17620 E.  ,  2020/6701 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17/03/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkillerinin 1411 parsel sayılı taşınmazın hissedarları olduğunu, davalının 05.03.2015 tarihinde söz konusu taşınmazın 52/139 hissesini dava dışı ..."den satın aldığını ve müvekkillere hiçbir bildirimde bulunmadığını, davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın alt katları dükkan ve üst katları iki ayrı müstakil dairede olarak ayrılmış ve taksim edilmiş olduğunu, kök malik ve davacıların annesi Zekiye Karaca"nın müvekkilinin satın almış olduğu payı daha öncesinde ..."e sattığını, bu satışa ilişkin protokol düzenlendiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece taşınmazda fiili taksim olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
    Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olayda, davalıya pay satanın kullandığı yer mahkemece yapılan keşif ile tespit edilmişse de; taşınmazda paydaş olan davacıların eylemli olarak kullandığı bir yer gösterilmemiştir. Fiili taksimin varlığının kabul edilmesi için zeminde davacının ve davalının veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı yer olup olmadığının belirlenmesi gereklidir.
    Bu nedenle fiili taksimin varlığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Mahkemece, tarafların diğer iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi