Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4952
Karar No: 2011/1913
Karar Tarihi: 04.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4952 Esas 2011/1913 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4952 E.  ,  2011/1913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.03.2010 gün ve 378/157 sayılı hükmün ..."ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, miras yoluyla intikal ve eklemeli 50-60 yılı aşkın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak ... üzerinde kayıtlı 109 ada 51 parselin tapu kaydının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, kadastro tespitinin doğru olduğunu davacılar yararına kazanma koşullarının gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarla niteliğindeki 14166 m2 yüz ölçüme sahip dava konusu 109 ada 51 parsel, aynı ada ... parsele uygulanan ........1951 tarih 29 sayılı tapu kaydının sınırının cebel okuması nedeniyle anılan parselin miktar fazlası olarak ....06.1994 tarihinde ... adına tespit edilmiş, tutanağın 29.06.1995 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur.
    Dava; TMK.nun 713/...,3402 sayılı Kanunun ....maddeleri uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Dava konusu parsel, aynı ada ... parselin dayanağı tapu kaydının sınırı taşınmaz yönünün dağ göstermekte olup doğu sınırında bulunan aynı ada 66 parsel çalılık olarak ... adına tespit edilmiş bulunmaktadır. Dayanak tapu kaydının sınırı dağ tepe gibi sınırlar içerdiğine ve ... bilirkişi tarafından taşınmazın %30-35 eğimli olup, uzun zamandır tasarruf edilmediği, üzerinde hayvan otlatılmak suretiyle kullanıldığı bildirildiğine göre böyle bir yerin emek ve para sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun ... ve .... maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespitlerinin yapıldığı 2005 yılından geriye doğru en az ... yıl öncesine ait (1980 – 1985 ve ayrıca 1985-1990 yılları arası) stereoskopik hava fotoğrafları ile topoğrafik haritaların dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğine arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
    Öte yandan taşınmazın çevresinde bulunan 109 ada ...,...,...,...,...,...,66 ve 71 parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları, revizyon gören dayanak tapu ve varsa vergi kayıtlarının eksiksiz olarak bulundukları yerlerden getirtilmesi, ... mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre ... yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yapılmak suretiyle taşınmazın niteliği, ne zaman kullanılmaya başlandığının kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, Çevre parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu yeri nasıl gösterdiği üzerinde durulması, uzman bilirkişiler aracılığı ile taşınmazın üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihlerinin ayrı ayrı saptanması temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere HUMK.nun 366.maddesi hükmü uyarınca tescil konusu taşınmaz ve çevresinin resimlerinin çektirilip mahkeme hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı, taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ile ziraatçı uzman bilirkişi taşınmazın ... yıldır kullanılmadığını üzerinde hayvan otlatıldığını bildirmelerine karşılık usulüne uygun olarak kadim ve tahsisli mera araştırması yapılmamıştır. Esasen uyuşmazlık dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ile de ilgilidir. Başka bir ifade ile dava konusu taşınmazın öncesinin mera niteliğindeki yerlerden olup olmadığı hususunun araştırılması zorunludur.
    Bir yerin öncesinin veya hâlihazır durumunun tahsisli veya kadim meralardan olup olmadığı ayrı usul ve şekilde araştırılmaya tabidir. Zira tahsisli ve kadim meraların oluşumu itibariyle farklılıkları vardır. Tahsisli meralar, yetkili merciler tarafından kamunun yararlanmasına ayrılmak suretiyle ve tahsis yoluyla oluştuğu halde, kadim meralar, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel olarak o yer halkının yararlanması suretiyle kamu malı niteliğini kazanırlar. HGK’nun 30.....1991 tarih 1991/...-427-544 ve ........1995 tarih ve 1995/...-149-502 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi bir yerin yetkili bir merci tarafından mera olarak tahsis edilmesi, evveliyatı itibariyle o yerin mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli olmadığı gibi zilyetlikle iktisap iddiasının dinlenmesine de engel değildir. Ne var ki, yetkili merci tarafından bir yerin mera olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda gerçek kişinin o yerdeki zilyetliği sona ereceğinden mera olarak tahsisin yapıldığı tarih itibariyle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının saptanması gerekir.Taşınmazın tahsis yoluyla değil de kadim mera olduğunun anlaşılması halinde ise, hiçbir şekilde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; tahsisli veya kadim mera olup olmadığının usulüne uygun şekilde araştırılmasıdır. Taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususu araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının İl Özel İdaresi’nden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa 4753 SK.nun ....maddesine göre Bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığı tahkik ve tespit edilmelidir. Taşınmazın öncesinin kadim mera niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılırken yerleşmiş ... İçtihatlarına göre, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ve uzman bilirkişi ... yüksek mühendisi aracılığı ile tespiti, toprak tevzi komisyonu veya kadastroca işlem gören yerlerde komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı belgeler getirtilerek mahalline uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmaz yönünün ne şekilde gösterildiği tespit edilerek nizalı taşınmaz ve çevreleyen komşu taşınmazın mera niteliğinde bulunup bulunmadığı araştırılarak belirlenecek niteliğe göre yukarıda açıklanan hususlarda düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru görülmemiştir.
    Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi