3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13217 Karar No: 2013/16140 Karar Tarihi: 18.11.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/13217 Esas 2013/16140 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, işyerinde kaçak elektrik kullanması nedeniyle borçlu tarafından yapılan itirazın iptali için açılmıştır. Davacı taraf, borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz eden borçlunun haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek takibin devamını talep etmiştir. Mahkeme, icra takibinden önceki ödemeleri mahsup ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının dilekçesinde harca esas değer olarak sadece asıl alacak miktarını göstermesi nedeniyle, takibe konu olan faiz alacağı hakkında karar verilmemiştir. Yargıtay, bu durumu değerlendirerek, faiz alacağı hakkında da karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Mahkemenin görevi, malvarlığı haklarına ilişkin davalarda değer ve miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesidir. Kanun maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesidir.
3. Hukuk Dairesi 2013/13217 E. , 2013/16140 K.
"İçtihat Metni"
... Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının işyerinde kaçak elektrik kullanması nedeniyle 30.289,31 TL"nin tahsili için ....sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalı yanın icra takibine ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsiline, davalının %40"dan aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, icra takibinden sonra dava tarihinden önceki ödemeler mahsup edilerek 4.186,80 TL üzerinden davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ....sayılı incelendiğinde asıl alacak miktarı 30.289,31.-TL, gecikme cezası 1.220,66.-TL, KDV 219,71.-TL olmak üzere toplam 31.729,68.-TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan borca itiraz dilekçesi ile borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, takip durması ile davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 30.289,31.-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi raporuna göre icra takibinden sonra ve dava tarihinden önceki dönemde toplam yatırılan miktar 26.125,51.-TL olarak saptanmıştır. Bu hususta zaten bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açan davacının harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermesi durumunda icra takibine konu edilen ve borçlu tarafından itiraz edilen fer"iler hakkında da karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda (alacak) davasıdır. ....
Mahkemenin görevi dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 2. maddesine göre "değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda...asliye hukuk mahkemesidir". Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermiş ise de; dilekçenin içeriği incelendiğinde borç ve faize haksız itirazın iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, takibe ve itiraza konu edilmiş olan faiz alacağı (fer"iler) hakkında da bu davanın konusu içinde kaldığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.