17. Hukuk Dairesi 2014/14215 E. , 2015/7454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkili ..."ın ağır şekilde yaralandığını, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/70 esas sayılı davasında müvekkilinin %65 oranında sürekli iş göremez olduğunun saptandığını, bu rapora göre 45.903,00 TL maluliyet ve 36.219,00 TL bakıcı giderine hükmedildiğini, ... tarafından aldırılan 25.03.2009 tarihli rapora göre tüm vücuttaki fonksiyon kayıp oranının %82 olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin akli melekelerinin yerinde olmadığını, bakıcıya ihtiyaç derecesinin değişeceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 2.000,00 maddi tazminat ile davacı ... için 30.000,00 TL, davacı eş ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketi poliçe teminatları limiti dahilinde sorumlu olmak üzere davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini maluliyet için 34.025,41 TL, bakıcı gideri için 114.152,92 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; aynı konuda açılan .Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/70 Esas sayılı dosyasının karara bağlandığından kesin hüküm bulunduğunu, davacıların davanın görülmesi sırasında raporlara ve kazanma gücü kayıplarına itiraz etmediklerini, maluliyet kaybının yeni bir bulgu ortaya çıkması yahut iyi bakılmaması nedeniyle kötüleşmiş sayılmasının dikkate alınması gerektiğini ve ibraname örneklerini sunacaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; . Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/70 Esas sayılı davasında poliçe limitinin tamamının davacı tarafa ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 34.025,00 TL maluliyet zararı ve 57.076,00 bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketi poliçe miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla tüm davalılardan, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında görülen ve hükme bağlanıp kesinleşen. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/70 Esas ve 2007/398 Karar sayılı davasında...... Başkanlığı"ndan alınan 01.08.2006 tarihli bilirkişi raporunda davacının %66 oranında sürekli iş göremez olduğu belirlenmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır. Eldeki davada...u"ndan alınan 24.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise davacının %84 oranında sürekli iş göremez olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle her iki rapor arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır.
Taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/70 Esas sayılı davası kesinleştiği için bu davada alınan maluliyet raporları taraflar için bağlayıcı olup artık aynı hukuki sebeplerle ikinci bir dava açılamaz. Ne var ki gelişen durumların varlığı halinde artık yeni ortaya çıkan durumlar açısından kesin hüküm söz konusu değildir. Zira daha önceki yargılamada sonradan gelişen bu durumlar yargılama konusu yapılmamıştır. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
Mahkemece hükme esas alınan 24.09.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle anılan rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, davacıya ait tüm tıbbi belgeler celbedilerek taraflar arasında görülen davalarda alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporları arasındaki farklılığın sebebinin araştırılması, yaralamanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, maluliyetin artmasına ilişkin gelişen durumların olup olmadığı, ilk davada alınan 01.08.2006 tarihli bilirkişi raporunda saptanan ve değerlendirmeye alınan tıbbi bulgular ile 24.09.2012 tarihli raporda dikkate alınan tıbbi bulguların aynı olup olmadığı, ilk rapordan sonra ortaya çıkan arazların bulunup bulunmadığı, var ise dava konusu kazayla bağlantısı olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu"ndan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, gelişen durumların olmaması halinde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi, gelişen durumların bulunması halinde yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları ile davalı ...Ş. vekilinin faizin başlangıç tarihine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalılara geri verilmesine 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.