3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12033 Karar No: 2013/16116 Karar Tarihi: 18.11.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12033 Esas 2013/16116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya ait binanın bahçesine düşerek ölmesi sonucu davacıların, davalı bina sahibine karşı maddi ve manevi tazminat istemiyle açtıkları davada mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, bina sahibi hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan dava açılmış ancak henüz dosyanın kesinleşmediği belirtilmiştir. Hukuk hakimi genel olarak ceza hukukunun hükümlerinden bağımsızdır ancak ceza hakimi tarafından verilen kararlar bazı istisnalar dışında kendisini bağlamaz. Bu nedenle, dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip, ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TBK'nın 74. maddesi gereğince (BK.m.53) hakimlerin ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmadığı belirtilmiştir. Ancak ceza hakiminin maddi olguların varlığına ve yokluğuna ilişkin tespitleri ihtiva eden kararları, ceza yargılaması sırasında tarafların mahkemede verdikleri beyanlar, bilirkişi raporları gibi hususlar hukuk hakimini bağlayabilir. Kararda, bu nedenle hukuk hakimlerinin ceza mahkemesi kararlarına genel olarak bağlı olmadığı ancak ceza mahkemesi kararlarının ve diğer kanıtların birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TBK'nın 74. maddesi gereğince (BK.m. 53) hakimlerin ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağ
Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava;1997 doğumlu ...., 27.10.2009 günü saat 20.00 civarında evinin bulunduğu sokakta arkadaşları ile birlikte oynarken, davalıya ait binanın yoldan kot farkı nedeniyle 4 metre daha derinde bulunan bahçesine düşerek ölmesi nedeniyle davacı anne-babanın, davalı bina sahibine karşı açtıkları, bina sahibinin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; davaya konu olay nedeniyle bina sahibi hakkında .... karar sayılı dosyasıyla taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan dava açıldığı; mahkemece verilen kararın 18.03.2011 günü temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay"a gönderildiği, dosyanın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. TBK"nın 74. maddesi gereğince (BK.m.53); hakim, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin, olaydaki kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz. Kural olarak hukuk hakimi, ceza ve ceza yargılaması kurallarından ve bu yargılama sonucu verilen kararlardan bağımsız olmasına karşın, hukukun birliği ilkesi gereğince bu ilkenin bazı istisnaları bulunmaktadır. Bu bağlamda, ceza hakiminin maddi olguların varlığına ve yokluğuna ilişkin tespitleri ihtiva eden kararları, ceza yargılaması sırasında tarafların mahkemede verdikleri beyanlar, bilirkişi raporları, mahkemenin keşfen yaptığı tespitler, hukuk hakimini bağlar. ...
Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de belirlenen maddi olgu ile bağlı olduğundan, mahkemece; dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip, ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu yön gözetilmeyerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.