12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5215 Karar No: 2016/9420 Karar Tarihi: 30.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/5215 Esas 2016/9420 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/5215 E. , 2016/9420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibe dayanak bononun teminat amacıyla alacaklıya verildiğini ileri sürerek takibin iptali isteminde bulunduğu görülmektedir. Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK"nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK"nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 6. fıkrasında ise; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, borçlunun isteği üzerine kötü niyeti veya ağır kusurunun bulunması koşuluyla alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; yukarıda değinilen İİK"nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması doğru değildir. Öte yandan, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK"nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ...İcra Hukuk Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 2015/255 E.-918 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan, "iptaline" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "durdurulmasına" sözcüğünün yazılmasına, yine, anılan kararın hüküm bölümünde yer alan ""tazminata"" ilişkin 2 numaralı bendin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın
düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.