13. Hukuk Dairesi 2013/9509 E. , 2013/13220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ... marka 2004 model aracı davalı şirketin bayisinden 06/10/2003 tarihinde satın aldığını, 81.000 km de bulunan aracın periyodik bakımını ... Otosan firmasının ön gördüğü süre ve zaman içerisinde eksiksiz yapılmış olduğunu, aracının 81.000 kilometre de iken motorunun iflas ettiğini, bu aracın gizli ayıplı olduğunu ve söz konusu araçtan yararlanamamayı sürekli kılması nedeniyle mağdur durumda olduğunu, belirterek 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanarak söz konusu mağduriyetinin giderilmesi için ayıpsız misli değerde yeni bir araçla değiştirilmesini, aracının arızalandığı 03/04/2010 tarihinden bugüne kadar ki günlük ortalama 40,00 TL lik maddi kaybının hesaplanarak ilgili firmadan tahsil edilip tarafına iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının içeriği gereğince 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği için Mahkemenin Görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Adilcevaz Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz dilekçesini süresinde verdiği anlaşılmış olup, mahkemenin davalının temyiz talebinin reddine dair 10/01/2013 tarihli ek kararının bozulmasına,
2-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, araç alım satımı ile uğraşan davalının (satıcı) davacıya (alıcı) araç sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle 10/01/2013 tarihli ek kararın BOZULMASINA, Temyiz edilen hükmün 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24.30 TL temyiz harcın istek halinde davacıya ve yine peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.