11. Ceza Dairesi 2019/1437 E. , 2020/5513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanıklar hakkında “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ve “2007 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen "2007 ve 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" ve “2007 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçlarının Kanun’daki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
1- Sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul etmemeleri karşısında; sanıkların kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen mükellef hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarının onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığının, açılmış ise akıbetinin araştırılması, haklarında dava açıldığı bildirilen mükellefe ait dava dosyaları getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahtecilikle ilgili olan delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları düzenleyen mükellefin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin sorulması, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun"la değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmesi, ayrıca her takvim yılı içinde farklı beyanname döneminde sahte fatura kullanma suçunun zincirleme biçimde işlenmiş sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı gözetilerek, sanıkların sahte faturaları hangi beyanname türü ya da türlerinde kullandıkları tespit edilip suç tarihinin belirlenmesi, buna göre cezaların alt sınırının tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hükümler kurulması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 07.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.