21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12319 Karar No: 2015/3113 Karar Tarihi: 16.09.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/12319 Esas 2015/3113 Karar Sayılı İlamı
21. Ceza Dairesi 2015/12319 E. , 2015/3113 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2009/258177 MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 09/04/2009 NUMARASI : 2008/136 (E) ve 2009/100 (K) SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Özel belgede sahtecilik
I- Dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 11.05.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2, 5237 sayılı TCK""nun 66/1-e , 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II- Özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde: 1) Sanığın sahte belgelerle bankadan aldığı çek koçanından unsurları tam olan çeki düzenleyerek şikayetçiye vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, 2) Kabule göre de: 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir hükmü karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve denetime olanak vermeyecek şekilde 5237 sayılı Yasa hükümlerinin lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması ve suçun maddi konusunu oluşturan sahte çekin delil olarak dosyada saklanmasına karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın da saklı tutulmasına, 16.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.