Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/2834 Esas 2013/13212 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2834
Karar No: 2013/13212
Karar Tarihi: 21.05.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/2834 Esas 2013/13212 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/2834 E.  ,  2013/13212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, davalı tarafından aleyhlerinde ... 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1291 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibine dayanak yapılan 04/09/2008 tarihinde düzenlenen 100.000,00 TL"lik senedin teminat senedi olduğunu, taraflar arasında aynı tarihte düzenlenen protokol uyarınca verildiğini, protokolde senet borçlularının kredi borçlarının geri ödemesinde taksitlerden ikisini peş peşe aksatması durumunda senedin davalı tarafından icra takibine konulacağının kararlaştırıldığı halde şartlar gerçekleşmeden takip yapıldığını belirterek, borçlu olmadıklarının tespiti ve davalı taraftan alacağın %40"dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatı alınmasına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının kanıtlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava menfi tespit davası olup, icra takibine dayanak yapılan senedin teminat senedi olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Teminat olarak alınan senet davalının taşınmazını rehin etmesi karşılığı davacılar lehine kredi teminine dayalı bir hukuki ilişki kurulması için güvence olarak davalıya teslim edilmiştir. Yine taraflar arasında 04/09/2008 tarihinde düzenlenen protokol çerçevesinde kredi borçlarının geri ödemesinde taksitlerden ikisinin peş peşe aksatılması halinde bononun takibe konulacağı düzenlenmiştir.
    Mahkemece yapılan incelemede tüm ödemelerin taşınmazı davacılar yararına rehnedilen davalı tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla protokolde belirtilen "taksitlerden ikisinin peş peşe aksatılması" şartının yerine geldiği açıktır. Ne var ki, davalı alacaklı bu teminat senedine göre ancak davacı borçlular namına yaptığı ödeme miktarı kadar davacılardan talepte bulunabilir. Diğer bir deyişle, davacılar ancak aralarındaki sözleşmeye uygun olarak davalı tarafından ödenen kredi borcu kadar sorumlu olacaklardır. Hal böyle iken mahkemece, davalının davacılar namına ödediği paraların saptanıp icra takibiyle bunun üzerinde istenen bir miktar varsa bu miktar için davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.