Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4868
Karar No: 2011/1849
Karar Tarihi: 04.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4868 Esas 2011/1849 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4868 E.  ,  2011/1849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... ....Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 31.03.2010 gün ve 1529/388 sayılı hükmün ..."ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    ... A R A R

    Davacı vekili, dava konusu 145 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastrodan zilyetlik hukuki sebebi dikkate alınarak davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, dava dışı 145 ada ... nolu parselin ise vekil edenine ait olduğunu, müvekkilinin umumi yola çıkması için davalılara ait parsellerden geçmek zorunda kaldığını, esasında davalıların adına tespit ve tescil edilen parsellerin önceden yol olduğunu açıklayarak davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile köy yolu olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, son oturumda davalılar adına tespit ve tescil edilen parsellerin çok öncesinin köy tüzel kişiliğine ait köy orta malı niteliğiyle köy yolu olduğunu, ne var ki kadastroda davalılar adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile köy orta malı olarak tescili talebinde bulunmuştur.
    Davalılardan Salih, kadastro tespitinin doğru olduğunu, davacıya idareten yol verdiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ....08.2009 havale tarihli ve kimlik fotokopisi ekli dilekçesiyle; dava konusu yerde kadastro tespitinden önce yol bulunduğunu ve araba geçecek kadar yol bırakıldığını açıklamıştır.
    Mahkemece, davacı vekilinin son oturumdaki imzasıyla onayladığı beyanı dikkate alınarak köy orta malına yönelik olarak dava açma yetkisinin köy tüzel kişiliğine ve Hazineye ait bulunduğundan; davacının salt olarak köy ahalisinden bulunmasının böyle bir davayı ikame edemeyeceğinden söz edilerek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu 145 ada ... nolu parsel kerpiç ev, ahır ve samanlık niteliğiyle, 1013,41 m2 olarak, senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dikkate alınarak 09.....2002 tarihinde davalı ... adına tespit görmüş,
    itirazsız olarak ....06.2003 tarihinde kesinleşmiştir. 145 ada ... parsel sayılı taşınmaz ise arsa niteliğiyle 689,... m2 olarak, senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği göz önünde bulundurularak 09.....2002 tarihinde ½’şer paylı olarak ... ve ... Kurt adına tespit görmüş ve itirazsız olarak ....06.2003 tarihinde kesinleşmiştir. 145 ada ... nolu parsele ait tapu kaydı getirilmiştir. Davacı ...’un ... Kurt’a ait ½ payı ........2007 tarihinde tapuda satış yoluyla edindiği görülmüştür. 145 ada ... nolu parselin kerpiç ev, ahır, samanlık nitelikleriyle 528,99 m2 olarak davacı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dikkate alınarak 09.....2002 tarihinde tespit gördüğü ve itirazsız olarak ....06.2003 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davalılar adına senetsizden tespit ve tescilleri yapılan 145 ada ... ve ... sayılı parsellerin kadastro tespitinden önce köye ait umumi yol olup olmadığı ve köy orta malı niteliğindeki taşınmazlarla ilgili olarak o köyde ikamet eden kişilerin dava açıp açamayacakları noktasında odaklanmaktadır.
    Bilindiği üzere ve kural olarak; köy orta malı niteliğindeki taşınmazlardan yararlanma hakkı o köyde ikamet eden köy halkına aittir. Yararlanma hakkı bulunan kişilerin bu tür yerlere bir başkasının tecavüz etmesi halinde men’i müdahale ve kal davası açabilecekleri gibi, eldeki davada olduğu üzere iptal ve tescil isteme hakları da mevcuttur. Bu nedenle davacının böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.... ....Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Açıklanan bu gerekçelerle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK.nun 74-76.maddeleri gereğince olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak mahkemeye aittir. Somut olayda, davacı vekili, özellikle son oturumdaki imzalı beyanıyla; davanın tespit öncesi nedenlere dayandığını açıklamıştır.
    Hal böyle olunca, taraflara ait tüm deliller toplandıktan sonra taşınmaz başında yöntemine uygun biçimde keşif yapılarak ve yanların bildirecekleri tanıkları ile yerel bilirkişilerin de HUMK.nun 258, 259 ve 265.maddeleri uyarınca mümkün olduğunca taşınmaz başında dinlenerek dava konusu taşınmazların kadastro tespitinden önceki durumunun duraksamaya mahal vermeyecek biçimde belirlenmesi, tüm bu bilgi ve belgelerin keşfi izlemeye ve infazı saptamaya elverişli tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması, nizalı yerlerin kadim köy yolu olduğunun tespiti halinde talep gibi karar verilmesi, öncesinin umumi yol olmadığının belirlenmesi halinde davanın reddedilmesi gerekmektedir.
    Davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları açıklanan gerekçelerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve ...,... TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi