8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5354 Karar No: 2011/1846 Karar Tarihi: 04.04.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5354 Esas 2011/1846 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/5354 E. , 2011/1846 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İskilip Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen ....06.2010 gün ve 540/450 sayılı hükmün ...’ca incelenmesi ....06.2010 gün ve 540/450 sayılı hükmün ...’ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar ... ve ... kendilerine ait 144 ada ... parsel ile davalılara ait 144 ada ... parselin bir bütün olarak dedelerine ait olduğunu, onun tarafından miras hissesi olarak ..."a verildiğini, bu kişinin 55 yıl kullandıktan sonra bu yeri bir bütün olarak 1995"te kendilerine sattığını ve kök murislerine ait tapu kaydının bulunduğunu, bu nedenlerle, davalılar adına kayıtlı 144 ada ... nolu parselin tapusunun iptali ile .../..."şer hisseli olarak adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, bu yerin kendilerine dedelerinden kaldığını, kadastro tespitinin doğru olduğunu ve davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alma yoluyla kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Somut olayda tarafların bildirmiş oldukları tanıklar dinlenilmeden yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Toplanan deliller, hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılan yargılamada davacı tarafın dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren, varsa tüm tedavüllerinin Tapu Sicil Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm tanıkların HUMK. nun 258-259 ve 265. maddelerine göre yöntemine uygun bir biçimde çağırılarak ve mümkün olduğunca mahallinde yapılacak olan keşifte ayrı ayrı dinlenmeleri, öncelikle dayanak tapu kaydının uygulamasının yapılması, ondan sonra zilyetlik hususunun kapsamlı şekilde soruşturulması, tüm bu bilgi ve uygulamanın tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması, tapu kaydına mı yoksa zilyetliğe mi üstünlük tanınacağının tartışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen şekilde uygulama yapılmadan taraf tanıkları dinlenmeden tespit ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla yetinilerek karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve ...,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.