Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6998 Esas 2016/4510 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6998
Karar No: 2016/4510
Karar Tarihi: 13.04.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6998 Esas 2016/4510 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılan şirketle yaptığı anlaşma çerçevesinde Düzce ilindeki yapıların sağlamlığını denetleyerek alınan hizmet bedelini katılan şirkete göndermeyerek kendisinde bırakmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuyla suçlanmıştır. Ancak mahkeme, sanığın hakkı ve katılan şirketin hakları konusunda belirsizlik olduğu ve bu nedenle suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar vermiştir. Mahkeme kararı, temyiz edilerek incelenmiş ve temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 318. ve 317. maddeleri.

23. Ceza Dairesi 2015/6998 E. , 2016/4510 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yasal olanak bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
1- Sanık müdafiinin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkında kurulan hükmün gerekçesine yönelik olmayan temyizde hukuki yararı bulunmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Katılan vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın katılan şirket ile yaptığı anlaşma çerçevesinde katılan şirket adına Düzce ilindeki yapıların sağlamlığını denetleyerek bu denetim nedeniyle alınan hizmet bedelinin 12.587,35TL"sini katılan şirkete göndermeyerek uhdesinde bırakmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın iş sahiplerinden katılan şirket adına ve hesabına tahsil ettiği paranın ne kadarının sanığın hakkı ne kadarının katılan şirketin olduğu hususunun hukuk mahkemesinde belirlenecek bir uyuşmazlıktan ibaret bulunduğu, bu nedenle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.