20. Hukuk Dairesi 2014/5967 E. , 2014/10106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 103 ada 2 parsel sayılı 732,75 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kargir ev ve bahçesi niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir. 103 ada 5 parsel sayılı 26,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1955 tarih 180 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ev niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir. 103 ada 10 parsel sayılı 4.636,23 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ocak 1963 tarih 18 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra davanın kısmen kabulüne, 103 ada 5 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına, 103 ada 2 parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/01/2011 gün ve 2010/16283-854 sayılı kararıyla 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği gerekçesiyle bu parsele yönelik hüküm onanmış, 103 ada 2 ve 103 ada 10 sayılı parsellere yönelik hüküm ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ Mahkemece bu taşınmazlar hakkında yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; 103 ada 2 sayılı parselin 1959 tarihli memleket haritasında ormanı sembolize etmeyen yeşil alanda, hava fotoğrafında ise açık alan olarak gözüktüğünden orman sayılmayan yerlerden olduğu, 103 ada 10 sayılı parselin ise 1959 tarihli memleket haritasında kısmen ormanı sembolize eden yeşil renkli alanda, hava fotoğrafında ise koyu renkli ormanlık alanda gözüktüğünden orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Ancak, orman bilirkişi raporunda uygulanan hava fotoğrafının tarihi belirtilmediği gibi temyize konu taşınmazların hava fotoğrafındaki konumları da gösterilmemiştir. Diğer taraftan, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine aynı orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekindeki aplikeli 1960 tarihli hava fotoğrafında 103 ada 2 sayılı parsel koyu renkli alanda, 103 ada 10 sayılı parsel ise açık alanda işaretlenmiştir. Bu durumda, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olduğundan karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
- 2 - 2014/5967 - 10106
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde iki orman mühendisi bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; 10 sayılı parselin dayanağı tapu kaydı uygulanmalı, dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, uygulama komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tapu kaydı uygulaması fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli; açıklanan konular gözönünde bulundurularak çekişmeli yerlerin çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazların etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 sayılı Kanunun 17/1-2 maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeli, bütün bu konuları kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin biçimde saptanmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; 103 ada 2, 5 ve 10 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptaliyle 103 ada 2 ve 5 sayılı parsellerin tamamıyla 10 sayılı parselin ise 06/01/2014 tarihli ek bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil renk ile gösterilen 2406,23 m²"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 10 sayılı parselden geriye kalan 2230 m²"lik bölümün tespit gibi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından 10 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilen 2230 m²"lik bölümüne, davalı vekili tarafından ise orman niteliğiyle tesciline karar verilen taşınmazlara yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 103 ada 2 sayılı parselin orman sayılan, 103 ada 10 sayılı parselin kısmen orman sayılan - kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve 103 ada 5 sayılı parsel hakkında mahkemece verilen ilk kararın Dairece onanarak kesinleşmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 03/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.