Esas No: 2019/20325
Karar No: 2021/1987
Karar Tarihi: 17.02.2021
Danıştay 6. Daire 2019/20325 Esas 2021/1987 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20325
Karar No : 2021/1987
DAVACILAR :1- ...2- …
3- …4- …
5- … 6- …
7- … 8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …/…
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Gen. Müd. …
2-… Bakanlığı … Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU ::Rize ili, … ilçesi, … Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alanı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarih ve 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararının Rize ili, … ilçesi, … Mahallesi,… ada … ve …, … parsel sayılı , …ada, …,… ve … parsel sayılı, … pafta … parsel sayılı,… ada … ve … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu işlemde kamu yararı bulunmadığı, mülkiyet hakkının ağır ihlaline yol açan ölçüsüz, orantısız bir işlem olduğu, sebep ve maksat yönünden hukuka aykırı olduğu, iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürmektedir.
… SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu alana alınan acele kamulaştırma kararının hukuka ve ilgili mevzuata uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
… BAKANLIĞI …İDARESİNİN SAVUNMASININ ÖZETİ : Davaya konu acele kamulaştırma kararının rezerv alan ilanına bağlı olarak alındığı, davacı iddiaları ile ilgisi olmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :Uyuşmazlığa konu bölgede gerçekleştirilmekte olan kentsel dönüşüm projesi kapsamında kullanılmak üzere 6.18 hektarlık alanın … tarihli, … sayılı Bakanlık makamı oluru ile rezerv yapı alanı olarak belirlendiği, davacıya ait taşınmazların da bu rezerv yapı alanı sınırları içerisinde kaldığı, daha önce … Belediye Başkanlığı tarafından TOKİ ile yapılan protokol kapsamında kentsel dönüşüm süreci başlatıldığı, Mahkeme kararları ile kentsel dönüşüm ilanına ilişkin iptal kararları üzerine sürecin aksamadan tamamlanabilmesi için uzlaşma sağlanamayan taşınmazlara ilişkin olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma işlemlerine başlanılmasının talep edilmesi üzerine dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının alındığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan rezerv yapı alanı ilanının iptali istemiyle dava açılmadığı belirtilmişse de, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşullarda detaylı bir teknik inceleme yapılmaksızın rezerv yapı alanı belirlendiği anlaşıldığından, belirlenen rezerv yapı alanında kalan taşınmazlara yönelik olarak tesis edilen dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Rize ili, … ilçesi, …Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alanı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarih ve 1553 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının Rize ili, … ilçesi, … Mahallesi,… ada … ve …, … parsel sayılı , … ada, …,… ve … parsel sayılı, … pafta … parsel sayılı,… ada … ve … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde: 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği kuralına yer verilmiştir.
Anayasanın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasaya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu ifade edilmiş, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını", (b) bendinde "İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini ve Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini", (c) bendinde, "Rezerv yapı alanı: Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanları" ifade edeceği belirtilmiş; aynı Kanununun 6. maddesinin birinci fıkrasının 2. bendinde: "Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır ve ilk taksit ödemesi, mezkûr fıkraya göre belirlenen tutarların beşte biri oranında yapılır. Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı veya üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olan taşınmazların kamulaştırma işlemleri aynı madde hükümlerine tabidir. Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir." hükmü, 5. bendinde, "Bakanlık; a) Riskli yapılara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya, b) Bu alanlarda bulunan taşınmazları satın almaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya, c) Aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul değere dönüştürmeye, ç) Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat veya hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye, d) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki esaslara göre paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu uyarınca sınırlı ayni hak tesis etmeye yetkilidir." hükmü, 6. ve 7. bendinde, "(6) Bakanlık, riskli alanlardaki ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya yetkilidir. (7) Bu Kanun çerçevesinde dönüştürmeye tabi tutulan taşınmazların, üzerindeki köhnemiş yapılar da dâhil olmak üzere, muhdesatı ile birlikte değer tespiti işlemleri ve dönüşüm ile oluşacak taşınmazların değerlemeleri Bakanlık, TOKİ veya İdarece yapılır veya yaptırılır." hükümleri ile 12. bendinde de, "Bakanlık, bu Kanunda belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak TOKİ’ye veya İdareye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ veya İdare tarafından yapılacağını belirlemeye yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Hemşin ilçesinde kentsel dönüşüm projesi uygulaması konusunda Toplu Konut İdaresinden talepte bulunulması, önerilen alana ilişkin protokol imzalanması ve taşınmazların devrine ilişkin olarak belediye başkanının yetkili kılınmasına ilişkin … tarihli, … sayılı Hemşin Belediye Meclisi kararı alınmış, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile anılan belediye meclisi kararının iptal edildiği, Hemşin Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararına dayanılarak TOKİ ile imzalanan protokolün ise … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, Bakanlar Kurulunun 27.12.2011 tarihli, 2011/2653 sayılı kararı ile … ilçesinde sınırları gösterilen alan "kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı" olarak belirlenmiş, Danıştay Altıncı Dairesinin 11.03.2015 tarihli, E:2012/1897, K:2015/1446 sayılı kararı ile anılan Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verildiği, bu kararın İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile onanarak kesinleştiği, yargı kararıyla iptal edilen anılan Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak Rize ili, … ilçesi, …Mahallesinde yürütülen kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında taşınmazların 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 16.04.2012 tarihli, 2012/3094 sayılı Bakanlar Kurulu kararının da Danıştay Altıncı Dairesinin 21/04/2015 tarihli, E:2012/4293, K:2015/2505 sayılı kararı ile iptal edildiği ve kararın İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile onanarak kesinleştiği, Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından, Rize ili, … ilçesinde 421 hektar alanda yapılan 1/5000 ölçekli ilave+revizyon nazım imar planının onaylanmasına ilişkin 03.06.2014 tarihli, 21 sayılı belediye meclisi kararı, 1/1000 ölçekli ilave+revizyon uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı, Karayolları Kent İçi Geçişine ait 2 adet 1/5000 ölçekli nazım imar planı paftası ile 7 adet 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftasındaki değişikliklerin onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı, … ilçe merkezindeki 5,1 hektarlık alanın "Hemşin Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin … tarihli, …sayılı belediye meclisi kararının … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli E:…, K: .. sayılı kararı ile iptal edildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uyuşmazlığa konu proje alanı 6306 sayılı Kanun kapsamında … tarihli, … sayılı olur ile 6306 sayılı Kanuna dayanılarak Rize ili, … ilçesi, …Mahallesi sınırları içinde yer alan parseller üzerindeki mevcut yapılaşmaların büyük çoğunluğunun gecekondu, kaçak ve çarpık yapılardan meydana gelmesi, alt yapılarının yetersiz olması nedeniyle bölgedeki yapıların tasfiye edilmesinin gerektiği, bu yapıların bulunduğu alanlarda mülkiyet, imar, altayapı gibi sorunların çözülemediği dikkate alınarak ilçenin planlı gelişmesini ve hak sahibi olan vatandaşlara gereken konut ve dükkan imalatının sağlanabilmesi, bu yolla yöresel özellikleri ile ön plana çıkan bir yaşam alanı sağlanması gerekçe gösterilerek "rezerv yapı alanı" "ilan edildiği, bu kapsamda yapılması gereken işlemler için TOKİ'nin yetkilendirildiği ve dava konusu 17.9.2019 tarihli 1553 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile ekli haritada sınır ve koordinatları gösterilen alan içerisinde kalan taşınmazların 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
6306 sayılı Kanunun 6. Maddesinin 1. fıkrasının 2. Bendinde belirtilen durumlarda Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna gidilebilmesi 2942 sayılı Kanunun yukarıda anılan 27. Maddesinde acele kamulaştırma koşullarının bulunması durumunda mümkündür.
İncelenen davada, daha önce Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından TOKİ ile yapılan protokol kapsamında kentsel dönüşüm süreci başlatıldığı, Yargı kararları ile kentsel dönüşüm ilanına ilişkin iptal kararları üzerine, rezerv yapı ilan edilerek uzlaşma sağlanamayan taşınmazlara ilişkin olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma işlemlerine başlanılmasının talep edilmesi üzerine dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının alındığı anlaşılmakta olup, uyuşmazlık konusu alanda 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği uyarınca bilimsel verileri içeren detaylı bir teknik inceleme yapılmaksızın rezerv yapı alanı belirlendiği gibi, uyuşmazlık konusu taşınmazın rezerv alanında olmasının tek başına acele kamulaştırma yapılması için yeterli olmadığı, dava konusu kararda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulmadığından, dava konusu acele kamulaştırma işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 17.09.2019 tarih ve 1553 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 17.02.2021 tarihinde, davacı vekili Av. …'in ve davalı … Bakanlığı … Başkanlığı vekili Av. …'un geldiği, davalı … temsilcisinin gelmediği, Danıştay Savcısı …'n hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:Hemşin ilçesinde kentsel dönüşüm projesi uygulaması konusunda Toplu Konut İdaresinden talepte bulunulması, önerilen alana ilişkin protokol imzalanması ve taşınmazların devrine ilişkin olarak belediye başkanının yetkili kılınmasına ilişkin … tarihli, … sayılı Hemşin Belediye Meclisi kararı alınmış, …İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile anılan belediye meclisi kararının iptaline karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Hemşin Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararına dayanılarak TOKİ ile imzalanan protokolün ise …İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verilmiş anılan karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Yukarıda anılan iptal kararları sonrası Bakanlar Kurulunun 27.12.2011 tarihli, 2011/2653 sayılı kararı ile Hemşin ilçesinde sınırları gösterilen alan "kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı" olarak belirlenmiş, Danıştay Altıncı Dairesinin 11.03.2015 tarihli, E:2012/1897, K:2015/1446 sayılı kararı ile anılan Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmiş, bu karar İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Bakanlar Kurulunun 27.12.2011 tarihli, 2011/2653 sayılı kararı dayanak alınarak Rize ili, … ilçesi, … Mahallesinde yürütülen kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında taşınmazların 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 16.04.2012 tarihli, 2012/3094 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ise Danıştay Altıncı Dairesinin 21/04/2015 tarihli, E:2012/4293, K:2015/2505 sayılı kararı ile iptaline karar verilmiş, bu karar İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından, Rize ili, … ilçesinde 421 hektar alanda yapılan 1/5000 ölçekli ilave+revizyon nazım imar planının onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı, 1/1000 ölçekli ilave+revizyon uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı, Karayolları Kent İçi Geçişine ait 2 adet 1/5000 ölçekli nazım imar planı paftası ile 7 adet 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftasındaki değişikliklerin onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı, Hemşin ilçe merkezindeki 5,1 hektarlık alanın "Hemşin Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı alınmış anılan kararlara karşı açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, anılan karar … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli E:…, K: … sayılı kararı ile kaldırılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bu arada TOKİ tarafından 4.02.2019 tarihinde ihale gerçekleştirilmiş buna göre 106 konut, 27 dükkan, 1 kaymakam lojmanı, 1 anaokulu ve çevre düzenlemesi işi inşaat süreci başlatılmıştır.
6306 sayılı Kanun kapsamında Rize ili, …ilçesi, … Mahallesi sınırları içinde yer alan parseller üzerindeki mevcut yapılaşmaların büyük çoğunluğunun gecekondu, kaçak ve çarpık yapılardan meydana gelmesi, alt yapılarının yetersiz olması nedeniyle bölgedeki yapıların tasfiye edilmesinin gerektiği, bu yapıların bulunduğu alanlarda mülkiyet, imar, altayapı gibi sorunların çözülemediği dikkate alınarak ilçenin planlı gelişmesini ve hak sahibi olan vatandaşlara gereken konut ve dükkan imalatının sağlanabilmesi, bu yolla yöresel özellikleri ile ön plana çıkan bir yaşam alanının ortaya çıkmasının sağlanmasını teminen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uyuşmazlığa konu proje alanı 6306 sayılı Kanun kapsamında … tarihli, … sayılı olur ile "rezerv yapı alanı" "ilan edilmiş, bu kapsamda yapılması gereken işlemler için TOKİ yetkilendirilmiş, daha sonra 18.9.2019 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17.9.2019 tarihli 1553 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile ekli haritada sınır ve koordinatları gösterilen alan içerisinde kalan taşınmazların 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine anılan Cumhurbaşkanlığı kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No'lu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilecekleri düzenlenmiş; aynı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasında da, onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için kamu yararı kararı alınmasına gerek olmaksızın yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir kararın alınması yeterli görülmüştür.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin birinci fıkrasında, "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. "hükmüne yer verilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu ifade edilmiş, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını", (b) bendinde "İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini ve Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini", (c) bendinde, "Rezerv yapı alanı: Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanları" ifade edeceği belirtilmiştir.
Aynı Kanununun 6. maddesinin birinci fıkrasının 2. bendinde: "Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır ve ilk taksit ödemesi, mezkûr fıkraya göre belirlenen tutarların beşte biri oranında yapılır. Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı veya üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olan taşınmazların kamulaştırma işlemleri aynı madde hükümlerine tabidir. Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir." hükmü, 5. bendinde, "Bakanlık; a) Riskli yapılara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya, b) Bu alanlarda bulunan taşınmazları satın almaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya, c) Aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul değere dönüştürmeye, ç) Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat veya hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye, d) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki esaslara göre paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu uyarınca sınırlı ayni hak tesis etmeye yetkilidir." hükmü, 6. ve 7. bendinde, "(6) Bakanlık, riskli alanlardaki ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya yetkilidir. (7) Bu Kanun çerçevesinde dönüştürmeye tabi tutulan taşınmazların, üzerindeki köhnemiş yapılar da dâhil olmak üzere, muhdesatı ile birlikte değer tespiti işlemleri ve dönüşüm ile oluşacak taşınmazların değerlemeleri Bakanlık, TOKİ veya İdarece yapılır veya yaptırılır." hükümleri ile 12. bendinde de, "Bakanlık, bu Kanunda belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak TOKİ’ye veya İdareye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ veya İdare tarafından yapılacağını belirlemeye yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri açısından bakıldığında, özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin belirtildiği, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açıkça ortaya konulduğu görülmektedir.
Bu açıdan, kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kamu eline geçirilmesini ifade etmesi anlamında kamulaştırmanın yargısal incelemesinde, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacıların taşınmazlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığının rezerv yapı alanı olarak belirlenen alan sınırlarında kaldığı, bu alanda daha önce Hemşin Belediyesince yürütülmüş kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında, özel mülkiyet sahipleri ile anlaşmalar sağlandığı, tapu devirlerinin gerçekleştirildiği, inşaat çalışmalarına başlanıldığı, 12 bloktan 5 adedinin yapıldığı, 10 taşınmaz sahibi ile anlaşma sağlanamadığı, taşınmazların sürekli yağış alan ve inşaat çalışmalarına başlanan bölgede bulunduğu, can ve mal kaybına sebebiyet vermemesi nedeniyle 6306 sayılı Kanunun amacına uygun olarak afet riski alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, yapıların iyileştirilmesi, tasfiyesi ve yenilenmesine ilişkin uygulamaların ivedilikle yapılmasının kamu yararının gereği olduğu; fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere riskli olduğu tespit edilen yapının yerine yenisinin yapılması sürecinde maliklerin haklarına zarar vermeden, ancak uygulamanın da sürüncemede kalmasına yol açılmadan iş ve işlemlerin yürütülmesinin hedeflendiği; bu doğrultuda anlaşmama iradesi gösteren maliklerin süreci uzatmalarını önlemek amacıyla acele kamulaştırma kararı alınmasında kamu yararının bulunduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesinde belirtilen acele kamulaştırma şartının gerçekleştiği, davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu 17.09.2019 tarih ve 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararının uyuşmazlık konusu taşınmazlar bakımından iptali istemiyle açılan DAVANIN REDDİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan ... ve ... Bakanlığı ... Başkanlığına verilmesine,
4.Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
5.2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi kapsamında olan davada, bu kararın tebliğ tarihini izleyen (15) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY(X):Dava, Rize ili, Hemşin ilçesi, … Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alan içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarihli, 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararının Rize ili, … ilçesi, .. Mahallesi,… ada … ve …, … parsel sayılı , … ada, …,.. ve … parsel sayılı, … pafta … parsel sayılı,… ada …ve … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı, … ada … parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır.
2942 sayılı Yasanın 27. maddesinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği, bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu ifade edilmiş, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde ise "Rezerv yapı alanı" Bu kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ' nin veya idarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanununun 5. maddesinde: ''1) Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.
(2) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilenler dışında olup riskli yapıyı kullanmakta olan kişilere de birinci fıkra hükümleri uygulanabilir. Bu kişiler ile yapılacak olan anlaşmanın, bunlara yardım yapılmasının ve enkaz bedeli ödenmesinin usul ve esasları Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
(3) Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
(4) Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen usullere göre süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tespit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir." hükümlerine,
Aynı Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının 2. bendinde: "Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır ve ilk taksit ödemesi, mezkûr fıkraya göre belirlenen tutarların beşte biri oranında yapılır. Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı veya üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olan taşınmazların kamulaştırma işlemleri aynı madde hükümlerine tabidir. Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir.
Tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde Bakanlık, TOKİ veya İdare, kamulaştırma işlemi için mirasçılık belgesi çıkartabileceği gibi, gerekiyorsa tapu sicilinde idari müracaat veya dava yolu ile kayıt düzeltme de isteyebilir. Kamulaştırma için anlaşma sağlanması hâlinde, Bakanlık, TOKİ veya İdare ile ilgililer arasında taşınmazın tescil veya terkinine ilişkin ferağ ve muvafakati de ihtiva eden sözleşme ve uzlaşma tutanağı tanzim edilir ve ilgili tapu müdürlüğüne gönderilerek kamulaştırmanın resen tapu siciline işlenmesi sağlanır.'' hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu bölgede Hemşin Belediye Başkanlığı tarafından TOKİ ile anlaşma sağlanarak kentsel dönüşüm ve gelişim projesine başlanıldığı, bu projeye göre bir kısım özel mülk sahipleri ile anlaşma sağlanarak inşaat yapımına başlanıldığı, kentsel dönüşüme ilişkin kararların ve kamulaştırmaların Mahkemelerce iptali üzerine kentsel dönüşüm projesi kapsamında anlaşma sağlanamayan özel mülk sahiplerinin taşınmazlarının kamulaştırılması için önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uyuşmazlığa konu alan 6306 sayılı Kanun kapsamında 24.7.2019 tarihli, 172203 sayılı olur ile "rezerv yapı alanı" "ilan edildiği, bu kapsamda yapılması gereken işlemler için TOKİ yetkilendirilmiş, daha sonra 18.9.2019 tarihli resmi gazetede yayımlanan 17.9.2019 tarihli 1553 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile ekli haritada sınır ve koordinatları gösterilen alan içerisinde kalan taşınmazların 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan rezerv alan ilanına ilişkin herhangi bir dava açılmadığı belirtilmiş ise de, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın rezerv alan ilan edilmesini gerektirecek bilimsel verileri içeren herhangi bir teknik incelemenin yapılmadığı, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşullarda detaylı bir teknik inceleme yapılmaması karşısında rezerv yapı alanında kalan taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin acelelik halinin oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, rezerv yapı alanlarında, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununda belirtildiği üzere öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi, taşınmazların malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas alınması, Kanunda belirtilen uygulamaların Bakanlıkça yerine getirilmesi, ancak üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın malikleri üçte iki çoğunluğu sağlayamazsa acele kamulaştırma yoluna gidilmesi gerekirken anılan hususlar gözetilmeksizin rezerv yapı alanı belirlenmesi kararı üzerine dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılması yolunda tesis edilen Cumhurbaşkanlığı kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.