![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/20862
Karar No: 2019/11256
Karar Tarihi: 13.11.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20862 Esas 2019/11256 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... ile davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalıların kendisinden hukuki yardım istemeleri üzerine, davalılara yönelik kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile başlatılan icra takipleri nedeniyle menfi tepit davası açtığını, ayrıca davalı ...’a vekaleten de 3 adet taahhüdü ihlal davalarına girerek takip ettiğini, bu işler için davalı ... ile ücret sözleşmelerinin imzalandığını, ancak vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; 20.2.2014 tarihli sözleşme gereği 5.000,00 TL maktu ücret, 6.900,00 TL karşı yan vekalet ücreti, menfi tespit davası değerinin %5’i oranında olan 3.000,00 TL, 10.11.2014 tarihli sözleşme gereğince de 12.282,74 TL toplamı 27.182,74 TL’nin %18 Kdv’si ile birlikte toplam 32.074,74 TL’nin sözleşme ile belirlenen aylık %15 faizi ile birlikte davalı ...’dan, 900,00 TL’nin ise yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 17.582,00 TL"nin 01/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek %15 faizi ile birlikte davalı ..."dan, 600,00 TL"nin ise 01/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, davalı ... ile imzalanan 20.2.2014 ve 10.11.2014 tarihli sözleşmeler ile kararlaştırılan vekalet ücretinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, 20.2.2014 tarihli sözleşme hükümlerine göre bir hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece, sözleşmelerin geçerliliği hususunda Avukatlık Kanunun 164. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Avukatlık Kanununun 164. maddesinde avukatlık ücretinin, yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesinin avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabileceği, 163. maddesinde ise, avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu kanunda belirtilen tavan miktarında geçerli olacağı hükmü öngörülmüştür. Bu koşullar altında avukatlık ücreti belli bir miktarı kapsamak üzere serbestçe kararlaştırılabilir.
O halde mahkemece, dava konusu avukatlık ücret sözleşmelerinin geçerliliği hususunun Borçlar Kanunu ve Avukatlık Kanunun 164. maddesi uyarınca değerlendirilerek ve gerektiği takdirde konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21,20 TL harcın davacıya, 29,20 TL harcın davalı ..."a iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.