12. Hukuk Dairesi 2015/31071 E. , 2016/9375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklı tarafından borçlular hakkında kredi sözleşmesine dayalı olarak İİK"nun 150/ı maddesi gereğince (6) örnek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçluların icra mahkemesine başvurularında, sair itirazlarının yanı sıra hesap kat ihtarnamelerinin ve icra emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, borçlu ... hakkında şikayetin reddine, borçlu ... yönünden ise, hesap kat ihtarının tebliği ile ilgili yapılan şikayetin kabulü ile hakkındaki takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Öte yandan İİK"nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, alacaklı tarafça, genel kredi sözleşmesine dayanılarak ipotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefil olan ... ile kredi sözleşmesinin asıl borçlusu .... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra emri gönderilemeyeceğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. İpotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefil olan ... adına çıkartılan ihtarname, şikayetçinin ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesindeki adresine tebliğe çıkarılmamıştır.
Bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, borçlu ..."e icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, ipotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefil olan ..."e gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
2- Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Kredi sözleşmesinde asıl borçlu bulunan .... adına çıkartılan ihtarname, şikayetçinin kredi sözleşmesindeki adresine tebliğe çıkarılmamıştır.
Bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, borçlu ...."ne icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması mümkün değildir.
O halde mahkemece, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince icra emri gönderilmesi koşulları oluşmadığından, bu yöne ilişkin şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu hakkındaki icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.