8. Hukuk Dairesi 2010/4811 E. , 2011/1820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Aydıncık Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.06.2010 gün ve 377/248 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı kadastroca tespit dışı bırakılan bir parça taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve kazanmayı sağlayan zilyetlik şartlarının davacı bakımından oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı Köy Muhtarlığı temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 26.3.2010 günlü krokide A harfi ile gösterilen 12714,55 m² taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, 1967 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki “bayır” yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılan ve krokisinde A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün önce davacının babası ... ve ölümünden sonra yapılan taksim sonucunda davacıya kalması nedeniyle de davacı tarafından dava tarihinden geriye doğru 20 yıl süre ile koşullarına uygun olarak tarla niteliği ile tasarruf edildiği, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, kültür arazisi niteliğinde olduğu ziraatçi uzman bilirkişi ve jeolog bilirkişi, orman sayılan yerlerden olmadığı ormancı bilirkişi tarafından gerekçeli olarak açıklandığına, dava konusu taşınmazın etrafının şahıs arazileri ile çevrili olup komşu parsellere uygulanan kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü edinmeye engel bir nitelik olarak göstermediği belirlendiğine, davacının bu yeri satın almak için görülmekte olan davanın açılmasından kısa bir süre önce Hazineye yapmış olduğu başvurunun Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda, davacının bu yerin maliki olmadığını gösteren bir irade açıklaması olmayıp, taşınmazın bir an önce ve daha kolay bir yöntemle maliki olmak için başvurduğu bir yol olduğunun kabul edilmesi gerektiğine, uyuşmazlığın niteliğine göre yasal ilanlar ve incelemeler yapıldığına göre, yazılı şekilde krokisinde A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin bu yöne yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün esasına ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince, dava kazanmayı sağlayan zilyetlik hükümlerine dayanılarak TMK.nun 713/1 maddesi hükümlerine dayanılarak açılmış tescil isteğine ilişkindir. Hazine ve ilgili diğer kamu tüzel kişisi olan ..., böyle bir davada TMK.nun 713/3 maddesine göre yasal hasım durumunda olup, hiç bir şekilde yargılama giderleriyle sorumlu tutulamazlar. Bu nedenle; davanın kabulü halinde dahi alınması gerekli harcın davacıdan tahsiline karar verilmesi, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve ayrıca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi yargılama giderlerinden olan avukatlık ücreti ile de sorumlu tutulmaması gerekir. Mahkemece, kanuni hasım durumunda bulunan Hazine ve ilgili diğer kamu tüzel kişisinin dava harcı, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün, davada yasal hasım durumunda bulunan davalılar aleyhine oluşan harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretine ilişkin bulunan bölümlerinin HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.