Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6737 Esas 2014/10082 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı 23.02.2011 havale tarihli dilekçe ile, ... Köyünde kain 621 ada ... parsel sayılı taşınmazın 1992 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sırasında ... ilâ ... – ... nolu orman sınır noktalarını birleştiren poligonun içinde ve orman sınırı dışında kaldığını ve kendisinin zilyetliğinde olduğunu, ancak, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesine göre yapılan teknik hataların düzeltilmesi çalışması sırasında, hatalı olarak orman sınırları içinde kaldığını iddia ederek düzeltme işlemine itiraz etmiştir.
Yargılama sırasında ..., 30.04.2012 tarihli dilekçe ile, dava konusu taşınmazın davacı ile kendisine ait olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 2009/493 E.- 2011/120 K. sayılı kararı ile dava konusu yere ilişkin 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmanın iptal edildiği ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilân edilip kesinleşen 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 21.05.1992 tarihinde ilân edilerek 6 ay sonra kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.