Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/13035 Esas 2013/16038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13035
Karar No: 2013/16038
Karar Tarihi: 14.11.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/13035 Esas 2013/16038 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kardeşine hukuki yardımda bulunmak için anlaştığı davalıya 7.500 TL ödendiğini ancak davalının vekilliği boyunca görevini tam olarak yapmadığı gerekçesiyle 6.000 TL geri talep edildiği bir alacak davası görülmüştür. Mahkeme, vekil-müvekkil ilişkisi kardeşi ile davalı arasında olduğu için davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığına karar verilerek davanın reddi gerekirken, aktif husumet ehliyeti olduğuna karar verilerek 5.175 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Temyiz sonucu ise, aktif husumet ehliyetinin olmadığı sebebiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK.nun 428. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2013/13035 E.  ,  2013/16038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dilekçesinde; cezaevinde tutuklu bulunan kardeşine hukuki yardımda bulunması için davalı ile mutabakata vardıklarını ve kardeşinin vekilliğini üstlenen davalıya 7.500 TL vekâlet ücreti verdiğini, ancak davalı avukatın yapmakla yükümlü bulunduğu görevlerini yapmadığı, kardeşinin tutukluluk durumuna itiraz etmediği ve özen gösterme yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini, bu nedenle ödenen ücretin 6.000 TL’sinin iadesi talebinin kabul görmediğini, kardeşinin davalıyı vekillikten azlettiğini belirterek, 6.000 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında; davalının, davacının kardeşinin vekilliğini üstlendiği, ödemenin onun adına yapıldığı, bu nedenle davacının aktif husumetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 5.175 TL alacağın davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir.
    Somut olayda; vekili-müvekkil ilişkisi davacı ile değil, kardeşi ile davalı arasında kurulmuştur. Davacının da kabul ettiği gibi vekâlet sözleşmesi davacının kardeşi hesabına yapılmış, vekâlet ücreti de yine kardeşi adına ödenmiştir.
    Bu durum karşısında davacının dava açma ve takip yetkisi, (aktif husumet) ehliyeti bulunmadığı ve davanın husumet yönünden reddi gerekirken, 26.03.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında “davanın sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu, davacının iddia ettiği parayı kendisinin davalıya ödediğini bildirmesinden dolayı” davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek husumet itirazının reddi ile işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.