13. Hukuk Dairesi 2012/17722 E. , 2013/13165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasızolarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 27/06/2006 tarihinde davalı şirketin vekilliğini üstlendiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Anonim Şirketler için belirlenen ücretin, aylık olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, 28/04/2010 tarihli azilnamenin tebliğine kadar görevini sürdürdüğünü, 2010 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ilişkin aylık ücretleri ödenmediği gibi, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/267 E. 2009/722 K sayılı 30.12.2009 tarihli kararında 22.809 TL, İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2009/1577 E. sayılı takip dosyandan elde edeceği 29.000 TL, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8931 E. sayılı dosyasından elde edeceği 10.385,69 TL vekalet ücretinin de ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının haklı olarak azledildiğini savunarak, davanın reddini, %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, “azlin haklı olduğu, ancak davacının üstlendiği işleri azil tarihine kadar yerine getirdiği, Hukuk Genel Kurulunun 1987/3-186 E. 957 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacının sarf ettiği emek, mesai ve hakkaniyete göre 20.000,00 TL vekalet ücreti talep edebileceği” belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, takibe yapılan itirazın 20.000,00 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet sözleşmesine dayalı ücret alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı avukatın, vekalet görevini özen ve sadakatle yerine getirmediği, bu nedenle yapılan azlin haklı olduğu, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Avukatlık Kanununun 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olduğundan bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Somut olayda davacı, davalı şirkete aynı zamanda aylık ücret karşılığında hukuk müşavirliği hizmeti de vermiş olduğundan, azil tarihine kadar aylık ücretlerinin ödetilmesini talep edebilirse de, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı ise vekalet ücreti talep edemez. O halde mahkemece açıklanan hususlar doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.