Esas No: 2019/1747
Karar No: 2021/1031
Karar Tarihi: 09.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1747 Esas 2021/1031 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2019
NUMARASI : ....
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı tarafından 14. sınıfta yer alan emtia için gerçekleştirilen.... numaralı "... ..." ibareli marka başvurusunda yer alan “...” ibaresinin, ürünlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı bakımından halkı yanıltabilecek nitelikte olduğunu, müvekkili tarafından bu nedenle başvurunun reddi amacıyla diğer davalı Kurum nezdinde yapılan itirazlarının ... YİDK.'nın 13/02/2018 tarih ve ... sayılı kararıyla dava konusu ibaresinin İsviçre menşeli olmayan saatler için yanıltıcı olacağı gerekçesiyle “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)” ürünleri yönünden kısmen kabul edildiğini, oysa Kurumun itiraz üzerine emtia listesini yeniden düzenleme gibi bir yetkisinin olmadığını, başvuru konusu markada “İsviçre menşeli/İsviçre menşeli olmayan" ayrımının yapılmadığını, İsviçre menşeli ürünlerde kullanılacak olsa dahi, coğrafi menşe gösteren böyle bir ibarenin marka olarak tescilinin mümkün olmaması gerektiğini, zaten İsviçre menşeli saat üreticilerinin hemen hepsinin “...” ibaresinin marka olarak tescil ettirmeksizin kullandığını, bu nedenle başvuru konusu markanın 7/1-f bendi uyarınca halkı yanıltıcı nitelikte olduğunu, ayrıca ..., ... ve benzeri ibarelerin kullanımının İsviçre Federal Konseyi tarafından özel şartlara bağlandığını, davalı başvuru sahibinin kötüniyetli olduğunu, davalının başvurusunda geçen “...” ibaresinin de sektörde “bateri ile çalışan saatleri” ifade ettiğini, dolayısıyla ayırt edici niteliği olmadığını ileri sürerek, davalı ... YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu ibarenin, başvuru kapsamında bırakılan “İsviçre menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)” açısından da halkı yanıltacak nitelikte olduğundan KHK 7/1-f kapsamında mutlak red engeline tabi tutulması gerektiği diğer yönden ... kurumunun marka başvurusunun kapsadığı ürünlerin cins ve niteliğinde değişikliğe giderek ürün listesine müdahale etmek suretiyle tesis ettiği "İsviçre menşeli saatler" ile "İsviçre menşeli olmayan saatler" ayrımı yapması görevini aşar nitelikte olduğu, davacının gerek dava konusu edilen marka başvurusunun işlem dosyasına, gerekse dava dosyasına sunduğu delil ve belgelerden anlaşıldığı üzere; “...” ibaresinin İsviçre menşeli tanınmış saat üreticilerinin hemen hemen hepsinin marka olarak tescil ettirmeksizin ürün üzerinde kendi markaları yanında menşe işareti olarak kullandığı bir ibare olduğu ve bu ibarenin ürünlerde kullanımı için davacı kuruluş tarafından getirilmiş bir takım kriterler bulunduğu, bu kriterleri karşılayarak üretim yapan saat üreticilerinin yıllarca ortaya koyduğu uluslararası bir kalite ve güveninin söz konusu olduğu, “...” ibaresinin bu yönü itibariyle, saatlerle ilgili olarak tüketicilerin alım tercihini doğrudan etkilediği, marka olarak tescil edilmeden marka hukukuna özgü kullanım ile piyasada bilinen hale gelmiş, hukuken korunması gereken ekonomik bir değer kazandırılmış olduğu belgelerle ispatlanmış olan bu ibareyle çok yakın benzer “...” ibaresinin marka olarak tescil edilmesinin engellenmesinin istenmesinin, 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesindeki düzenleme ile örtüştüğü, davalı başvuru sahibinin kullanımı özel şartlara bağlı “...” ibaresine benzer “...” ibaresini saatler üzerinde marka olarak kullanmasının, yıllarca İsviçreli saat üreticileri tarafından oluşturulmuş uluslararası kalite ve tüketici güveninden haksız olarak faydalanılmasının önünü açacağı, davacının “...” ibaresi üzerinde korunmaya değer bir sınai mülkiyet hakkının bulunduğu, davalı başvuru sahibinin İsviçre’de kayıtlı olarak faaliyet gösteren veya bu ülkede üretim yapan bir firma olmadığı, dolayısıyla “...” ibaresini markasında kullanmasının, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi hükmüne göre himaye edilmesi gereken bu sınai hakkın ihlali olduğu, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... sayılı YİDK kararının 14. Sınıftaki "İsviçre menşeli saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)" emtiaları yönünden iptali ile dava konusu markanın anılan emtia yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine , fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı ... vekili; müvekkili Kurum tarafından dava konusu başvurunun, "İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)" emtiası yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-f kapsamında kaldığına dair değerlendirmenin yerinde olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava konusu edilen marka başvurusuna itirazı sonrasında YİDK tarafından davalının 14.02 sınıftaki " "Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)." emtiası yönünden başvurusu bölünerek "İsviçre menşeili olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)."nın başvuru kapsamından çıkarıldığı, oysa marka başvurularının, ... tarafından, Uluslararası Nice Protokolü’ne göre hazırlanan ve açıklanan mal ve hizmet sınıfları yönünden tescil edilebilip, hükümsüz kılınabileceği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2018/3941 Esas, 2019/5827 Karar ve 25/09/2019 Tarih), bu itibarla mahkemece 14. sınıf "İsviçre menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)." emtiası yönünden kabul kararı vermesinin yerinde olduğu, diğer taraftan davalı şahsın başvurusuna konu ibarenin söz konusu emtia açısından 556 sayılı KHK'nın 7/1-f maddesi uyarınca, mal ve hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı Kurumdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davalı kurumdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı Kurum vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021
....