Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5226
Karar No: 2013/13156
Karar Tarihi: 20.5.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5226 Esas 2013/13156 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/5226 E.  ,  2013/13156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı banka, davalı ..."un sözleşme imzalayarak kredi kartı aldığını, diğer davalı ..."ın da kredi kartı sözleşmesini garantör olarak imzaladığını, kredi kartı borcunun yasal süresi içinde ödenmemesi üzerine muacceliyet ihtarı gönderilerek, asıl borçlu ve davalı kefil hakkında takip başlatıldığını, ancak takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının tahsilene karar verilmesini istemiştir.
    Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş fakat davalılar yargılamaya katılmamışlardır.
    Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle takip tarihi itibariyle davalının davacı bankaya 4.796.30 TL asıl alacak olmak üzere toplam 7.160.78 TL borçlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, takip dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı banka davalının kredi kartı borcu nedeni ile 6.318.66 TL asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 7.516.80 TL nın tahsili için yaptığı icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır. Davacı dava konusu icra takibinde 6.318.66 TL asıl alacak ile birlikte %50.40 akdi işlemiş faiz ve ayrıca % 50.40 temerrüt faizi işletilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlığın Dairemiz incelemesine geldiği aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır " denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “ Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz ” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Yukarıda yapılan tüm açıklamalar değerlendirildiğinde, TBK"nun 88 ve 120. Maddelerinin emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re"sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK"nun 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesi gerekmektedir.
    Buna göre, TBK 88. maddesinden de açıkça anlaşıldığı gibi; faiz (anapara faizi) ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecektir. Yürürlükte olan mevzuat hükümleri hiç şüphesiz şu anda da yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"dur. Burada "yedek hukuk kuralı" veya "ikâme faiz" de denilebilecek olan kanunî (yasal) faiz devreye girmektedir (3095 sayılı Kanun m.l)
    TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı düzenlemede de (m 120) şu şekilde bir çözüme gidilmiştir: Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. TBK m.120/f.2 atfıyla 3095 sayılı yasa m.2 adi işlerde %9 + %100 fazlası yani %18’i aşamayacaktır. Hal böyle olunca mahkemece asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren icra takip tarihine kadar %18 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, icra dosyasında talep edildiği gibi daha yüksek faiz oranıyla tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 134.90 TL temyiz harcın istek halinde davalı ..."e iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi