Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13689
Karar No: 2018/999
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13689 Esas 2018/999 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/13689 E.  ,  2018/999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)

    Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı Kurum ve davalı işyeri vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01.03.2011-30.09.2013 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “ davacının 01/12/2011 - 30/09/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz sigortalı olarak çalıştığının tespitine, sair taleplerin reddine” karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda davacının sigortalı hizmet süresinin tespitine yönelik Mahkemece yapılan değerlendirmenin hükmün kurulmasında yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı , kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 02.12.2011 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işyerince davacı adına düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 02.12.2011-30.09.2013 tarihleri arasında davalı ... s.s. no lu işyerince davacı adına 30 gün üzerinden Kurum’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, 02.12.2011 işe başlangıç tarihli“Gazetecilik İş Sözleşmesi”nin davacı ve davalı işyerince imzalanmış olup tarafların imzalarını havi olduğu, davalı işyerinin 19.01.2011 tarihinde matbaacılık faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alındığı, yargılama esnasında yapılan zabıta araştırması neticesi düzenlenen tutanak ile alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı tanıkları ile re’sen belirlenen bordrolu işyeri tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; 02.12.2011 işe başlangıç tarihli iş sözleşmesinde yer alan imzanın davacı tarafından inkar edilmediği, davalı işyeri tarafından bildirilen hizmet sürelerinin Kurum kayıtları ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının iddiasını ispat edecek aksi yazılı delilin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu takdirde Mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum ve davalı işyeri vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
    08.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi